STÄDTISCHER ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Städtischer Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Städtischer Föderalismus.
Belediye Federalizmi.
Alle Probleme städtischer.
Tüm şehirlilerin sorunu….
Städtischer Leute Jiaxings.
Jiaxing Belediye Halk.
Gebäude, wolkenkratzer, städtischer Lebensraum!
Binalar, gökdelenler, kent yerleşimi!
Städtischer Zoo von Kushiro.
Kushiro Kent Hayvanat Bahçesi.
Null Kilometer grüner städtischer Bauernhof, was ist das?
Sıfır km yeşil kentsel çiftlik, nedir?
Städtischer Zoo von Kioto.
Kyoto Belediye Hayvanat Bahçesi.
Mai 1993, Ankara, Çankaya Städtischer Ausstellungssaal.
Mayıs 1993, Çankaya Belediyesi Sergi Salonu/ Ankara.
Städtischer Flughafen Redding.
Redding Municipal Havaalanı.
Nein, das ist eher so was wie ein städtischer Abgeordneter.
Hayır, aslında belediye meclis üyesi demek oluyor.
Städtischer Mitarbeiter fand Leiche.
Belediye işçileri ceset buldu.
Sie sind in der Größe ähnlich:kleiner, städtischer Typ.
Boyutları birbirine benzemektedir:küçük, kentsel tip.
Städtischer Mitarbeiter fand die Leiche.
Belediye işçileri ceset buldu.
Er wirkt als freier städtischer Mitarbeiter bei der Planung mit.
Ağırlıklı olarak serbest şehir planlamacısı olarak çalıştı.
Städtischer Mitarbeiter fand die Leiche.
Belediye görevlileri erkek cesedi buldu.
Oder er wird ein weiteres Opfer städtischer Korruption.
Ya da belediye yozlaşmasının başka bir kurbanı olarak sonuçlanabilir.
Wachstum städtischer Zentren und Landflucht.
Kentsel merkezlerin ve kırsal göçlerin büyümesi.
Le villes nouvelles oder die Planung neuer städtischer Siedlungen.
Le villes nouvelles veya yeni kentsel yerleşim planlaması.
Dies ist als städtischer Wärmeinseleffekt bekannt.
Bu şehirleşme ısısı etkisi olarak bilinir.
So tragen Sicherheitskameras von Sony weltweit zum Schutz städtischer Umgebungen bei.
Sony güvenlik kameralarının dünya genelinde şehir ortamlarını nasıl koruduğuna genel bir bakış.
Städtischer Entwurf ist nicht der selbe wie Stadtplanung.
Peyzaj mimarisi, şehir planlaması ile aynı şey değildir.
Ein örtlicher Baumzüchter oder städtischer Förster könnte auch helfen.
Yerel bir ağaç uzmanı veya şehir forester da yardımcı olabilir.
Ein ganzer städtischer Wald kann Dienste für ein gutes Leben zur Verfügung stellen.
Tüm kentsel orman iyi bir yaşam için hizmet verebilir.
Ab Oktober 1945 arbeitet er als städtischer Sportarzt in Gladbeck.
Nisan 1946da Gladbeck şehrinde spor hekimi olarak çalışmaya başladı.
Die Komplexität städtischer Kulturlandschaften erfordert neue kommunalpolitische Strategien.
Kentsel kültür coğrafyasının karmaşıklığı yeni yerel politik stratejileri zorunlu kılıyor.
In anderer Weise wird diese Menge als"städtischer sozialer Standard" bezeichnet.
Başka bir şekilde bu miktar'' kentsel sosyal standart'' olarak adlandırılır.
Über ihre Rolle alsGeschichtszeugnisse hinaus verkörpern sie die Werte traditioneller städtischer Kultur.
Bu alanlar tarihi belgeolma özelliklerinin yanı sıra, geleneksel kent kültürüne ait değerleri de barındırırlar.
Die Haltestellen Erlenweg und Städtischer Bauhof können morgen nicht angefahren werden.
Gazetenin taşra ve şehir baskıları yarın yapılamayacak.
Technologie kann eine wichtige und oft entscheidende Rolle bei der Bewältigung städtischer Probleme spielen.
Teknoloji, kentsel sorunların ele alınmasında önemli ve sıklıkla belirleyici bir rol oynayabilir.
Mein Vater war sein Leben lang ein städtischer Angestellter und meine Mutter war Hausfrau.
Babam hayatı boyunca şehirde işçi olarak çalışmış. Annem ise ev hanımıydı.
Sonuçlar: 43, Zaman: 0.0369
S

Städtischer eşanlamlıları

Urban City Stadt Municipal Town

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce