STROHHALME ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• pipet
• kamış
• çöp
• pipetler

Strohhalme Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Zwei Strohhalme.
İki kamış.

Strohhalme in der Nase?
Burnunda kamışlar mı?

Zwei Strohhalme.
Kamış iki tane!

Haben Sie zufällig Strohhalme?
Pipet var mı acaba?

Wir haben Strohhalme gezogen, Na.
Çöp çektik, Na.

Kriegen wir auch Strohhalme?
Olur, pipet de getirsin mi?

Die Strohhalme hab ich, aber.
Kamış buldum, ama şeyi bulamadım.

Wo sind die Strohhalme?
Pipetler nerede,?

Aber Strohhalme können nützlich sein.
Ama samanlar da faydalı olabilir.

Das sind keine Strohhalme.
Bunlar pipet değil.

Wir ziehen Strohhalme um die Anzahl der Seiten.
Sayfa sayısı için kura çekelim.

Okay, wir ziehen Strohhalme.
Tamam, kura çekeceğiz.

Strohhalme beißen nicht das Gras, es dreht sie um die Zunge.
İnekler çimleri ısırmaz, onları dilinin etrafında döndürür.

Genau. Sind das Strohhalme?
Aynen öyle. Pipet mi onlar?

Aber ich konnte keine Strohhalme finden, also müsst ihr es wie Katzen trinken.
Ama pipet bulamadım. O yüzden kediler gibi içmeniz lazım.

Ein Smoothie, zwei Strohhalme?
Bir büyük smoothie, iki pipet mi?

Ihr Plan ist es, die Strohhalme mit nach Necropolis zu nehmen; und uns mit ihnen.
Bunlar pipetleri ve onlarla beraber bizi Necropolise götürecekler.

Eine Flasche Champagner, zwei Strohhalme.
Bir şişe Cristal, iki pipet.

Ich kann vier Strohhalme bringen.
Dört pipet getirebilirim.

Bitte sehr, Erdbeershake, zwei Strohhalme.
Buyurun, çilekli süt ve iki pipet.

Außer, na ja, Strohhalme und Anschaffen.
Pipetler ve fahişelikten başka.

Von 7 das sind viele kurze strohhalme.
Yedide üç. Çok fazla kısa çubuk.

Zwei schöne, saubere Strohhalme, die unbenutzt sind.
Kullanılmamış iki temiz pipet.

Sehen aus wie weiche grüne Strohhalme.
Pelteleşmiş yeşil pipetlere benziyorlar.

Verbinden Sie alle drei Strohhalme mit ein paar zusätzlichen Klammern.
Tüm üç pipeti birkaç ekstra kliple bağlayın.

Du und ich, ein Milchshake, zwei Strohhalme.
Sen ve ben, bir milk-shake, iki pipet.

Hackfleisch, Eier, Tomaten, Strohhalme, Kartoffeln, bla, bla, bla.
Yumurta, pipet, kıyma, kabak, domates, vesaire, vesaire.

Oh, Jeffrey, du und deine blöden Strohhalme.
Aman be Jeffrey, sen ve senin şu pipetin.

Alle Strohhalme werden in den gleichen Becher getaucht und teilen Ihre Datenmenge mit.
Tüm pipetler aynı bardağa daldırılır ve veri payınızı paylaşırlar.

Was willst Du tun, Strohhalme ziehen?
Peki, ne yapmak istiyorsun, içime mi çekeyim?