Sucht etwas Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Er sucht etwas.
Bir şey arıyor gibi.Der Mörder sucht etwas.
Er sucht etwas.
O kaçak değil, bir şey arıyor.Calvin Wiggs sucht etwas.
Calvin Wiggs bir şey arıyor.Sucht etwas Schweres.
Önce ağır bir şey bulalım.Combinations with other parts of speech
Anubis sucht etwas.
Anubis birşey arıyor.Sucht etwas, um das Schloss zu knacken.
Kilidi kıracak bir şey bulun.Der Nutzer sucht etwas.
Kullanıcı bir şey arıyor.Sie sucht etwas Neues.
Kendine yeni bir iş arıyor.Der Mistkerl sucht etwas.
Alçak herif bir şeylerin peşinde.Mann sucht etwas in Tasche.
Ceplerinde bir şey arıyor gibi.Ein Mensch sucht etwas.
Mann sucht etwas in der Tasche.
Ceplerinde bir şey arıyor gibi.Clairmont sucht etwas.
Clairmont bir şey arıyor olmalı.Die traurige, unglückliche undfrustrierte doris sucht etwas.
Üzgün, mutsuz vesinirli Doris bazılarını arıyor.Der sucht etwas.
Bu adam, bir şey arıyor.Ich glaube, Calvin Wiggs sucht etwas.
Sanırım Calvin Wiggs bir şey arıyor.Jede Frau sucht etwas anderes.
Her kadının farklı bir arayışı vardır.Captain, Calvin Wiggs sucht etwas.
Kaptan, sanırım Calvin Wiggs bir şey arıyor.Jeder Leser sucht etwas im Gedicht.
Okuyucu her şiirde kendinden bir şeyler buluyor.Sloane sucht etwas Bestimmtes, aber wir wissen nicht was.
Sloanenun özel bir şey aradığı belli. Ne olduğunu bilmiyoruz.Klassensprecherin, Leute, sucht etwas, um das Fenster abzudecken. -Ja.
Evet, efendim. Prez ve siz, camı kapatacak bir şey arayın.Man sucht etwas und findet am Ende etwas anderes.
Hani bir şeyi aramaya başlarsınız da başka Das war gestern? Thorne sucht etwas, seit sie nach Eureka gekommen ist?
Thorne Eurekaya geldiğinden beri bir şey arıyor.- Bu dün müydü?Khasinau sucht etwas namens Kreisumfang.
Khasinaunun Daire Çevresi diye bir şey aradığını iddia ediliyordu.Was? Natalia sucht etwas, das jeder braucht, für ihre App.
Ne? Natalia, uygulaması için ihtiyaç duyulan bir şey arıyor.Ich hab gehört, Ihre Leute suchen etwas.
Bütün adamlarının bir şey aradığını duydum.Der Typ auf dem Boot suchte etwas und was das ist, wissen wir nicht.
Jemand suchte etwas.
Birisi bir şey arıyormuş.Such etwas, damit wir.
