Tag machen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Das wird seinen tag machen.
Bu onu gün yapacak.Dinge, die man jeden Tag machen muss, um ein sauberes Zuhause zu haben.
Pırıl pırıl bir ev için her gün yapmanız gereken 7 şey.Einen schönen Tag machen.
Dinge die du jeden Tag machen solltest, um gesund zu bleiben.
İşte sağlıklı olmak için her sabah yapmanız gereken 5 şey….Das muss sie jeden Tag machen.
Her gün yapması gereken bir şey.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
tage dauern
tage warten
tag glaubt
tag sehen
tag tun
ein tag kommt
tag essen
kam der tagtage bleiben
tag retten
Daha
Zarflarla kullanım
noch einen tagzweimal am tagschönen tag noch
nur ein paar tagenur einen tagganzen tag hier
einmal am tagtage vorher
mehrmals am tagtage zuvor
Daha
Fiillerle kullanım
Die Sie jeden Tag machen, werden leichter, schneller und angenehmer.
Ayrıca her gün yaptığınız işleri daha kolay, daha hızlı ve daha keyifli hale getirir.Was wir jede Tag machen?
Früh aufstehen: der größte Fehler, den wir jeden Tag machen?
Erken Kalkmak Her Gün Yaptığımız En Kötü Hatamız mı?Anderen Tag machen.
Başka bir günde olmak zorunda.Das muss doch jeder Mensch, jeden Tag machen.
Bunu herkes, her gün yapmalı.Selbst Dinge, die Sie jeden Tag machen, werden leichter, schneller und angenehmer.
Aynı zamanda her gün yaptığınız şeyleri daha kolay, daha hızlı ve daha eğlenceli kılar.Was Sie den ganzen Tag machen.
Bütün gün ne yapıyorsun.Wenn geld keine rolle spielt, was würdest du den ganzen tag machen?
Eğer para diye birşey olmasaydı bütün gün ne yapardınız?Etwas jeden Tag machen.
Her gün bir şey yaparak.Sie großen Schaden anrichten undein Durcheinander von Ihrem System jeden Tag machen.
Was wir jeden Tag machen.
Her gün yaptığımızı yapacağız.Dazu gehören Artikel in der Art wie 10 Gewohnheiten, die erfolgreiche Menschen jeden Tag machen.
Sonrasında bu gözlemlerle kitaplar bile… Başarılı insanların her gün yaptığı 10 alışkanlık!Nein, es ist eine Übung, die sie jeden Tag machen soll, sagt der Arzt.
Hayır, bu her gün yapması gereken bir egzersiz, doktor öyle dedi.Zu viel, und wir müssten es jeden Tag machen.
Çok pahalıya ve her gün yapmalıyız.Aber es geht hier nicht nur um Daten, also lassen Sie mich das Thema wechseln und Ihnen erzählen wiedas uns jetzt schon beeinflusst. Die Jobs, die wir jeden Tag machen, wegen dieser neuen Innovationswelle, bringt uns neue Werkzeuge und Applikationen, die es uns erlauben, auf intelligentere und schnellere Art und Weise zu kollaborieren, was unsere Jobs nicht nur effizienter macht, sondern auch ertragreicher.
Ama bu sadece veri konusunda değil,izin verin konuyu değiştirip her gün yaptığımız işleri halihazırda nasıl etkilediğini anlatayım. Çünkü bu yeni buluş dalgası yeni aygıt ve uygulamalarla daha akıllıca ve daha hızlı bir şekilde iş birliği Aber du musst es jeden Tag machen.
Bunun her gün yapılması gerek.Ich mag die fünf Dinge, die wir jeden Tag machen.
Her gün yaptığımız beş teraneyi seviyorum.Aber du musst es jeden Tag machen.
Bunun her gün yapılması gerekir.Man muss auch nicht alle drei Übungen jeden Tag machen.
Her üç egzersizi de her gün yapmanız gerekmiyor.Das können wir jeden Tag machen.
Başka gün de yapılır bu.Du musst das nicht jeden Tag machen.
Bunu her gün yapmana gerek yok.Was wirst du an jenem tag machen.
Ob die das wohl jeden Tag machen?
Onların bunu her gün, yapacağını sanmıyorum?Man darf nicht die Massage jeden Tag machen.
Masajı her gün yapmak zorunda değilsiniz.Aber du mußt es jeden Tag machen.".
Bunların her gün yapılandırılması gerekmektedir”-.
