Tripper Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ist es Tripper?
Was glaubt er, was du hast, den Tripper?
Nacht, Tripper.
İyi geceler, Tripper.Was denkt er, was du hast, Tripper?
Bel soğukluğu mu var sanıyorsun?Danke, Tripper, für alles.
Teşekkürler, Tripper, her şey için.Und einem Tripper.
Bir de bel soğukluğu.Habe ich Tripper oder was könnte es sein?
Acaba bende fıtık mı var veya ne olabilir?Der hat Tripper.
Belsoğukluğu var.Ich hab ihr gesagt, Sie hätten Tripper.
Sende bel soğukluğu olduğunu söyledim.Der hat Tripper.
Belsoguklugu var.Tripper, hast du irgendein ernsthaftes Problem?
Tripper, senin gerçekten bir sorunun mu var?Sie haben Tripper.
Sende bel soğukluğu var.Tripper ist damals die Krankheit des Monats gewesen.
O günlerin en moda hastalığı belsoğukluğuydu.Nein, nicht, ok, Tripper?
Tamam mı, Tripper?Ich bekam Tripper in Amagansett.
Amagansettde belsoğukluğu kapmıştım ben.Vielleicht hast du Tripper.
Belsoğukluğu vardır belki.Der Tripper kann uns nicht sehen, wenn wir uns nicht bewegen.
Hareket etmezsek, bel soğukluğu bizi göremez.Vielleicht hast du Tripper.
Bel soğukluğu vardır belki.Tripper, Herpes oder so Das kann ich nicht gebrauchen.
Çünkü… belsoğukluğu, uçuk gibi şeylerden hiç hazzetmem de.Sicher hat er Tripper.
Muhtemelen bel soğukluğu vardır.Tripper, Herpes oder so Das kann ich nicht gebrauchen.
Sızıntı olmasın diye, çünkü… belsoğukluğu, uçuk falan olabilir.Syphilis oder Tripper habe.
Frengi ya da bel soğukluğu var.Sie sieht zwar von außen gut aus… aber sie hat Tripper.
Dışarıdan güzel görünebilir ama onda bel soğukluğu var.Ich habe wohl den Tripper von Swigert.
Sanırım Swigertten belsoğukluğu bulaştı.Ihr seid hier so willkommen wie der Tripper.
Burada belsoğukluğu kadar hoş karşılanıyorsunuz.Tragen Sie hellblauen Lippenstift? Hat Tripper was mit blauem Lippenstift zu tun?
Belsoğukluğu ile mavi rujun alakası mı var?Sie sieht zwar von aber sie hat Tripper.
Dışarıdan güzel görünebilir… ama onda bel soğukluğu var.Ich bin Tripper Harrison, ich bin euer Chefbetreuer und das ist meine Morgensendung.
Ben Tripper Harrison. Baş eğitmeninizim ve bu da benim uyandırma şovum.Zufriedenheit ist wie Tripper.
Tatmin, belsoğukluğu gibidir.Tripper ist ein unangenehmes Leiden, bei dem der Patient alle Empfehlungen des Arztes genau befolgen muss.
Tripper, hastanın doktorun tüm tavsiyelerini dikkatlice takip etmesini gerektiren rahatsız edici bir hastalıktır.
