UMGESIEDELT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Fiil
Isim
taşındı
umziehen
umzug
zu bewegen
umsteigen
auswandern
ich ausziehen
mir einziehen
übersiedeln
yerinden
ort
platz
essen
raum
lage
liegt
befindet sich
standort
laden
stelle
taşınmak zorunda kaldı
Birleşik fiil

Umgesiedelt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Zwei Büros umgesiedelt.
Ofis taşıncak.
Damit könnten zwei bis drei Millionen syrische Flüchtlinge umgesiedelt.
Buraya 2-3 milyon Suriyeli sığınmacı iskan edebiliriz.
Drei Mal umgesiedelt.
Üç kez taşındılar.
Die Wespen wurden an einen anderen Ort umgesiedelt.
Welcherlar mutlaka başka yere taşınmıştı.
Je nachdem, wo Sie in die USA umgesiedelt werden, Das Wetter kann sehr verschieden von dem in Ihrem Land sein.
Nerede ABDde İskan bağlı olarak, Hava çok kendi ülkenizde farklı olabilir.
Tausende Menschen umgesiedelt.
Binlerce insan taşınıyor.
Außerdem müssten ungefähr 20.000 Einwohner aus 27 Siedlungen der indigenen Bevölkerung,also die Völker der Kayan, Kenjah und Penan dem Staudamm weichen und zwangsweise umgesiedelt werden.
Aynı zamanda Kayan, Kenyah vePenan yerleşimlerindeki 20.000 kadar yerli insan inşa sırasında zorla yerinden edilecek.
Nach Berlin umgesiedelt.
Berline taşınıyor.
Der gesamte Ort wurde vom Staat aufgekauft und die Bevölkerung umgesiedelt.
Devlet tarafından evler yapılmış ve halk buraya yerleştirilmiştir.
Wir wurden zusammengetrieben. Umgesiedelt, wie sie es nennen.
Bize'' yeniden yerleşim''… için toplatıldığımızı söylediler.
Wenn nicht immense Dämme gebaut werden, müssen etwa eine Milliarde Menschen umgesiedelt werden.
Tarımın yapılamaması, yaklaşık bir milyar insanın göç etmesine yol açacak.
Hudson Valley Holländische Wohnung Umgesiedelt Und Restauriert.
Hudson Vadisi Hollandalı Konut Taşındı Ve Geri Yüklendi.
Am 4. Mai wurden alle im Umkreis von 30 Kilometern lebenden Personen evakuiert und später umgesiedelt.
Mayısta, 30 kilometre yarıçapında yaşayanlar boşaltıldı ve daha sonra yeniden yerleştirildi.
Städte würden den Erdboden gleichgemacht unddas Land zu Rückkehr zum Wald oder umgesiedelt von deutschen Kolonisten erlaubt.
Şehirler yerle bir olacağını vearazi ormana dönüş için izin ya da Alman sömürgeciler yerleştirildiler.
In Zigong Stadt- 8276 Menschen sind betroffen, von denen 1874 Menschen wurden umgesiedelt.
In Zigong Şehir- 8276 insanlar 1874 insanlar taşındı edilmiş olan etkilenmiştir.
Für Teleskop-Bau 9000 Menschen umgesiedelt.
Teleskobun yapımı için 8000 insan taşınmak zorunda kaldı.
In Meishan Stadt- 177656 Menschen mit 1 tot, verletzt 30 betroffen,1392 Menschen umgesiedelt.
In Meishan Şehir- 177656 ölü, yaralı 1 etkilenen 30 insanlar,1392 insanlar taşındı.
Menschen für Bau des Teleskops umgesiedelt.
Teleskobun yapımı için 8000 insan taşınmak zorunda kaldı.
Über eine Million Menschen zwangsweise umgesiedelt wurden?
Milyondan fazla insan zorla yerinden edildi?
Da gab es einen Überfall, als ich dorthin umgesiedelt wurde.
Ben oraya yerleştirildiğimde bir soygun olmuştu.
Insgesamt 160 000 Flüchtlinge sollten innerhalb der EU-Staaten umgesiedelt werden.
Bin sığınmacının Avrupa ülkelerine yerleştirilmesi bekleniyor.
Unsere Absicht war, mit der ganzen Familie nach Deutschland umzusiedeln und dort von null zu beginnen.
Amacımız, ailecek Almanyaya göç edip, orada her şeye sıfırdan başlamaktı….
Und als Sarah habe ich vielleicht geholfen, Betroffene umzusiedeln.
Sarahken de sorunlu insanların yeniden yerleştirilmesine yardım ediyordum belki de.
Gefährdete Spezies umzusiedeln, ist nicht legal, aber richtig.
Nesli tükenmekte olan türleri taşımak tam olarak yasal değil.
Außerhalb des Explosionsradius der Supernova umsiedeln. Die Mission sollte 900 Millionen romulanische Bürger zu Welten.
Milyon Romulan vatandaşını yerleştirme misyonu süpernova patlaması dışında dünyalara.
Die UNHCR ist bestrebt, Flüchtlinge umzusiedeln; die UNRWA nicht.
UNHCR mültecileri yeniden yerleştirmek için çalışıyor, UNRWA bunu yapmıyor.
Wohin umsiedeln, Einstein?
Nereye yerleştirecektin, ukalâ?
Er beschließt nach London umzusiedeln.
Londraya taşınmaya karar verir.
Es gibt auch andere Möglichkeiten, Menschen umzusiedeln oder neues Land zu besiedeln.
İnsanların yerini değiştirmenin veya yeni yerleri kolonileştirmenin başka yolları da var.
Mussten wir dieses Jahr umsiedeln….
Bu yıl taşınmak zorunda kaldık.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0681

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce