Verstehst das nicht Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Du verstehst das nicht!
Nein, Charles, du verstehst das nicht.
Hayır Charles, beni anlamıyorsun.Du verstehst das nicht.
Wieder ein Albtraum? Du verstehst das nicht.
Anlamıyorsun. Yine mi kâbus gördün?Du verstehst das nicht.
Ama sen anlayamazsın.
İnsanlar da tercüme ediyor
Philipp ist mein Mann. Mom, du verstehst das nicht.
Philip, benim kocam Sen anlamıyorsun.Du verstehst das nicht.
Sen bunu anlayamazsın.Philipp ist mein Mann. Mom, du verstehst das nicht.
Sen anlamıyorsun. Philip, benim kocam.Du verstehst das nicht.
Sen… sen anlamıyorsun.Sen anlayamazsın. Her şey değişir.Du verstehst das nicht, Buds!
Sen anlamıyorsun Buds!Ich glaube, du verstehst das nicht.
Du verstehst das nicht. Was?
Hem sen anlamazsın. Ne?Nein, Jonas, du verstehst das nicht.
Hayır Jonas, sen anlamıyorsun.Du verstehst das nicht. Was?
Ne? Hem sen anlamazsın.Her şey değişir. Sen anlayamazsın.Du verstehst das nicht.
Yok canım, sen anlamıyorsun.Nigger? Du verstehst das nicht.
Zenci mi? Bak, anlamıyorsun.Du verstehst das nicht, weil Hye-yeong und Sun-oh bei dir einfach so klingeln.
Sen anlamazsın çünkü Hye-yeong ve Sun-oh seninkini bedavaya çaldırıyor.Siehst du! Du verstehst das nicht.
Gördün mü sen anlamazsın!Du verstehst das nicht, Marcia.
Sen anlamazsın Marcia.Hau ab. Du verstehst das nicht.
Sen anlayamazsın. Git başımdan!Du verstehst das nicht.
Anlamazsın sen; aslan burcusun.Aber du verstehst das nicht.
Ama sen anlayamazsın.Du verstehst das nicht. Geht schon vor,!
Siz önden gidin. Anlamıyorsun!Nein, du verstehst das nicht.
Hayır, sen anlamıyorsun.Du verstehst das nicht, ich will besonders sein.
Sen bunu anlamazsin, ben özel olmak istiyorum.Nein, du verstehst das nicht.
Hayır, asıl sen anlamıyorsun.Du verstehst das nicht. Du wurdest noch nie betrogen.
Sen anlamazsın. Daha önce hiç aldatılmadın.Aber… Du verstehst das nicht.
Ama sen bunları bilemezsin değil mi?
