VERSTOPFTE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• tıkanıklığı
• tıkanmış
• tıkalı
• tıkanıklığını

Verstopfte Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ich habe keine verstopfte Nase.
Burnum tıkalı değil.

Verstopfte Arterien, Euer Ehren.
Birkaç tıkalı damar, Sayın Yargıç.

Home Remedies für verstopfte Ohren.
Tıkanmış kulaklar için ev ilaçları.

Eine verstopfte Arterie hier, ein Tumor dort.
Tıkanmış damar şurada, tümör burada.

Wie heilt ein Ei eine verstopfte Nase?
Yumurta, tıkalı burnu nasıl iyileştirir?

Dieselöl, verstopfte Toiletten, Kotze.
Dizel yağı, tıkalı tuvaletler, kusmuk.

Whiteheads(geschlossene verstopfte Poren).
Whiteheads( kapalı tıkalı gözenekler).

Alte Rohre, verstopfte Wasserleitungen.
Eski borular, su hattı tıkanıklığı.

Luft so dick, dass sie den Hals verstopfte.
Hava o kadar yoğundu ki insanın boğazını tıkardı.

Verstopfte Banken waren schlecht gelagert;
Tıkalı bankalar kötü bir şekilde saklandı;

Schwarze Punkte- sind tief verstopfte Kanäle.
Siyah noktalar- derinden tıkalı kanalları vardır.

Verstopfte oder eingeschränkte Drainage im Auge.
Gözünüzde tıkalı veya kısıtlanmış drenaj.

Es gibt keine günstige Zeit für eine verstopfte Toilette.
Tıkanmış tuvalet için uygun bir zaman yoktur.

Trockene Luft kann eine verstopfte Nase bei Kindern verschlimmern.
Kuru hava, çocuklarda burun tıkanıklığını artırabilir.

Häufige Erkältungen und Halsschmerzen; verstopfte Nase;
Sık soğuk algınlığı ve boğaz ağrısı; burun tıkanıklığı;

Ein halbes Fleischbällchen verstopfte den Schlauch. Haben Sie es noch?
Yarısı yenmiş bir köfte hortumu tıkamış meğer?

Comedones- weiße und schwarze Aale oder verstopfte Poren;
Komedonlar- beyaz ve siyah akne veya tıkanmış gözenekler;

Newsner» Tricks» Verstopfte Toilette und keine Saugglocke zur Hand?
Newsner» Faydalı Bilgiler» Tuvaletiniz Tıkandı Ve Evde Pompa Yok Mu?

Und größer als sein Herz war nur das Gerinnsel, das sein Herz verstopfte.
Kalbinden daha büyük tek şeyse kalbini tıkayan pıhtıydı.

Das ist kein fetter Kerl, der verstopfte Arterien und ein geschwollenes Herz hat.
Bu damarları tıkalı ve kalbi büyümüş şişman bir adam değil.

Der Grund ist ein wenig Angst, ein wenig Widerstand oder einfach verstopfte Mechanismen.
Ve bunun nedeni, birazcık korku, biraz direniş veya sadece tıkanmış mekanizmalar.

Grippe Licht Form oder einfach verstopfte Nase kann Eltern nicht alarmieren.
Grip ışığı formu ya da sadece burun tıkanıklığı ebeveynleri uyaramaz.

Wie man verstopfte Ohren zu beseitigen: die Behandlung von verschiedenen Ursachen Beschwerden.
Kulak tıkanıklarını nasıl giderebilirim: farklı nedenlerin tedavisi.

Die andere mögliche Ursache für diese Art von Akne können verstopfte oder gereizte Poren sein.
Bu tür aknelerin olmasının diğer olası nedeni tıkanmış veya tahriş olmuş gözenekler olabilir.

Ständig verstopfte Nase, gebrauchte Vasokonstriktor-Tropfen sind nicht wirksam;
Sürekli tıkalı burun, kullanılan vazokonstriktör damla etkili değildir;

Eine anhaltende Rhinitis verursacht typischerweise Niesen und eine verstopfte, juckende und laufende Nase.
Kalıcı rinit tipik olarak hapşırmaya ve tıkalı, kaşıntılı ve akan bir buruna neden olur.

Verstopfte Nase ohne Schleimhautaustritt oder im Gegenteil mit viel Flüssigkeitsaustritt.
Mukus akıntısı olmayan burun tıkanıklığı, ya da tam tersine, bir çok sıvı sekresyon ile.

Sie können unten einige geeignete und verfügbare Optionen anwenden, um verstopfte Kanäle zu vereinfachen.
Tıkalı kanalları hafifletmek için aşağıdaki uygun ve uygun seçenekleri uygulayabilirsiniz.

Verstopfte Nase ohne Schleimabsonderung, oder, im Gegenteil, mit vielen flüssigen Sekreten.
Mukus akıntısı olmayan burun tıkanıklığı, ya da tam tersine, bir çok sıvı sekresyon ile.

Beachten Sie, dass es keine wissenschaftlichen Beweise dafür gibt, dass Kohl verstopfte Brüste heilen kann.
Tıkalı göğüsler tedavi edebileceği lahana kanıtlamak için hiçbir bilimsel kanıt olmadığını unutmayın.