WASSERMOLEKÜL ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

bir su molekülü

Wassermolekül Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Wobei jedes Wassermolekül ein.
Her su molekülünün.
Die Wassermoleküle sind immer gleich.
Su Molekülleri de hep birbirine eşittir.
Also haben wir drei Wassermoleküle.
Şimdi üç su molekülüm var.
Ein Wassermolekül enthält 3 Atome.
Bir su molekülünde 3 atom vardır.
H20 ist die Formel des Wassermoleküls.
H20 su molekülünün formülüdür.
Also haben diese Wassermoleküle eine Art kinetischer Energie.
Bu su molekülleri Yani, bazı kinetik enerji türü.
Was sind die Teile eines Wassermoleküls?
Su molekülünün yapıtaşları nelerdir?
Ein Wassermolekül hat einen Süd- und Nordpol, genau wie die Erde.
Su moleküllerinin, tıpkı Dünya gezegeni gibi kuzey ve güney kutupları vardır.
Also zeichnen wir nur ein Wassermolekül.
Peki o zaman bir tane su molekülü çizelim.
Vermutlich sind alle Wassermoleküle auf einmal ausgetreten.
Sanırım su molekülleri hep birden tahrik edilmişler.
Es sind einfach nur ein Haufen Wassermoleküle.
Bu sadece su moleküllerinin bir grup var.
Ein Wassermolekül wird entfernt und die gebildete Bindung ist als Peptidbindung bekannt.
Bir su molekülü kaldırılır ve oluşan bağ peptid bağı olarak bilinir.
Er verliert alle 7 Wassermoleküle bei 420 c.
Tüm 7 su molekülleri 420 Cde kaybeder.
Eigentlich sind sie viel größer als Wassermoleküle.
Aslında, onlar, su moleküllerinin bir sürü daha büyüktür konum.
Stellen Sie sich ein Wassermolekül im Meer vor.
Okyanustaki bir su molekülünü düşünün.
Das Wassermolekül H2O ist einer von rund 300 Inhaltsstoffen, die in einem Apfel stecken.
Su molekü H2O bir elmanın içerisinde yer alan yaklaşık 300 maddeden biridir.
Nur ein sehr geringer Anteil der Wassermoleküle ist dissoziiert.
Ancak su moleküllerinin çok küçük bir kısmı ayrışır.
Ein Wassermolekül wird freigesetzt und eine Amidbindung wird gebildet, die als Peptidbindung bekannt ist.
Bir su molekülü kaldırılır ve oluşan bağ peptid bağı olarak bilinir.
Die höhere Energie der Wassermoleküle in Dampf hingegen.
Diğer yandan buhardaki su moleküllerinin enerjisinin daha yüksek.
Hierbei handelt es sich um chemische Verbindungen, die während der Hydrolyse(Abspaltung eines Wassermoleküls) gebildet werden.
Bunlar hidroliz sırasında oluşan kimyasal bileşiklerdir( bir su molekülünden ayrılma).
Physikalisches Verhalten der Wassermoleküle unter Anwendung von VIVOBASE.
VIVOBASE kullanıldığında su moleküllerinin fiziksel davranışı.
Bei der Wasser-Struktur spricht man von der Art und Weise wie sich Wassermoleküle organisieren.
Suyun yapısı, moleküllerinin nasıl organize edildiği anlamına gelir.
Und das positive polare Ende das Wassermolekül ist negative polaren Ende angezogen.
Ve su molekülünün pozitif polar tarafı negatif polar tarafı tarafından çekilir.
Eine vollständige Dehydration tritt auf, wenn das einzige ungebundene Wassermolekül verloren geht.
Tamamı dehidrasyon, bağlanmamış su molekülü kaybolduğunda gerçekleşir.
Weil die kinetische Energie der Wassermoleküle hoch ist und sie schnell gegeneinander prallen.
Çünkü su moleküllerinin kinetik enerjisi yüksektir ve şeyler etrafında hızlı bir şekilde zıplarlar.
Durch VIVOBASE bleibt die natürliche Struktur des Wassermoleküls erhalten.
VIVOBASE su molekülünün doğal yapısını muhafaza eder.
Wassermoleküle werden mit Mikrowellen-Strahlung bombardiert… die deren genetische Rezeptur in jegliches Essen nach Wahl verwandelt.
Su molekülleri mikrodalgada aşırı radyasyona tutuluyor ve bu da genetik formüllerini istenen her yiyeceğe dönüştürebiliyor.
Ich versuche nur zu zeigen, dass wir mehr Wassermoleküle als.
Ben sadece size daha fazla su molekülleri göstermek için çalışıyorum şeker molekülleri..
Also, wenn ein Wassermolekül sich nähert- es ist alles wahrscheinlich, denn wir reden von zig Molekülen- so ist eine Blockade nach außen viel eher möglich.
Bir su molekülü yaklaşıyordu Yani eğer tüm ve biz, gazillions olasılıklı uğraşıyoruz moleküllerin- bu çok daha büyük olasılıkla bloke dışarıdan almak.
Die Anziehungskraft des Mondes beeinflußt jedoch nicht nur dieses Wassermolekül, sondern alle Dinge auf der Erde.
Ayın bu çekim etkisi yalnızca su moleküllerine değil, Dünya üzerindeki bütün cisimlere etki etmektedir.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0253

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce