ZUSAMMENWIRKEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Isim
etkileşim
interaktion
wechselwirkung
interagieren
zusammenspiel
engagement
interaktivität
interaction
wechselwirkenden
beeinflussung
interaktionsdesign

Zusammenwirken Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Zusammenwirken kann.
Aktif olabilecek.
Bei diesem„drei-einigen“ Zusammenwirken.
Bu'' üç unsur'' bir araya gelince.
Zusammenwirken aller Kräfte ist wichtig".
Tüm kesimlerin işbirliği önemli”.
Er koordiniert das Zusammenwirken der Ministerien.
Bakanlıkların koordinasyonu ile ayağa kalkar.
Zusammenwirken mit gleichartigen Organisationen des Auslandes.
Yurt dışı benzeri kuruluşlarla işbirliği yapmak.
Und alle in der Produktionskette müssen zusammenwirken.
Tedarik zincirindeki herkes, işbirliği yapmak zorundadır.
Websites Ihr Zusammenwirken mit diesen Funktionen.
Sitelerimizde Bu Özelliklerle etkileşimleriniz.
Deswegen sollten Regierung und Parlament in dieser Frage zusammenwirken.
Hükümet ve parlamento birlikte çalışmalı bu konuda.
Wenn Liebe und Können zusammenwirken entsteht ein Meisterwerk.”.
Aşk ve yetenek birlikte çalıştığında, bir başyapıt bekleyebilirsin.”.
Erfahren Sie mehr darüber, wie diese Produkte in der Bauausführung zusammenwirken.
Bu ürünlerin yapı tasarımı için birlikte nasıl çalıştığı hakkında daha fazla bilgi edinin.
Alexander nannte dieses zentrale Zusammenwirken die Primärsteuerung.
Alexander bu baş-boyun ilişkisini ana kontrol olarak adlandırıyordu.
Während des Zusammenwirkens dieses Hauptschlüssels sollte sich der Zylinder leicht drehen.
Bu ana anahtarın etkileşimi sürecinde, silindir hafifçe dönmelidir.
Ein Flug zum Mars ist eine Herausforderung, bei der viele Nationen zusammenwirken müssen.
Bir Mars görevi birçok ulusun bir araya gelmesini gerektirecek gibi görünüyor.
Manöver, Maritimes Zusammenwirken 2016, Südchinesisches Meer, China, Russland.
Tatbikat, Deniz İşbirliği 2016, Güney Çin Denizi, Çin, Rusya.
Unsere Anwälte verstehen die Art und Weise, wie all diese Arten von Angelegenheiten zusammenwirken.
Avukatlarımız bu tür meselelerin birbirleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlarlar.
Zusammenwirken heißt im höchsten wie im niedrigsten Sinne sein Brot gemeinsam verdienen.
İşbirliği, en yüce olduğu ölçüde en aşağı anlamda da ekmeğimizi birlikte kazanma demektir.
Erfolgreiche Integration braucht das Zusammenwirken der zugewanderten und der einheimischen Bevölkerung.
Başarılı bir entegrasyon göçmen ve yerli nüfusun etkileşimine ihtiyaç duyar.
Die folgenden Wellenformen zeigen, wie die analogen Teile unddie MCU in TINA zusammenwirken.
Aşağıdaki dalga formları, analog parçaların veMCUnun TINAda nasıl etkileşime girdiğini göstermektedir.
Das Zusammenwirken von Mutter Erde(die Hütte), Vater Sonne(Feuer), Großmutter Mond(der Altar) und dem Lebensbaum.
Anne( ümm) ve baba'ya( eb) ebeveyn, Güneş( şems) ve Ay'a( Kamer) kamereyn denmesi gibi.
Ebenso Robert Boyle, angenommen Newton auch, dass es mit den Atomen, die Kräfte zusammenwirken können.
Sadece Robert Boyle gibi Newton da kendi güçleri ile etkileşim olabilir atomlar olduğunu inanıyordu.
Hybrid" beschreibt bei Sonax das Zusammenwirken spezieller anorganischer und organischer Komponenten.
Hibrid'', SONAX tarafından özel organik ve inorganik bileşenlerin etkileşimi olarak tanımlanmaktadır.
Der Astrologe Rob Handteilt eine weitere Perspektive, wie Jupiter-Chiron-Energien zusammenwirken.
Astrolog Rob Hand,Jüpiter-Chiron enerjilerinin nasıl birleştiğine dair başka bir bakış açısı paylaşıyor.
It's wahrscheinlich, dassBrustkrebs-verursacht durch ein Komplexes Zusammenwirken von genetischen make-up und Ihre Umgebung.
Muhtemelen meme kanseri, genetik makyajınızın veçevrenizin karmaşık bir etkileşiminden kaynaklanır.
Wenn Sie mit unseren Werbeanzeigen und Anwendungen auf Webseiten undDiensten von Drittanbietern zusammenwirken.
Ne zaman bizim reklam ve üçüncü taraf Web siteleri veHizmetleri üzerinde uygulamalar ile etkileşim.
Dieses Zusammenwirken eines enormen militärischen Establishments und einer riesigen Rüstungsindustrie ist trotzdem neu in der amerikanischen Erfahrung.
Muazzam bir askeri kuruluş ve büyük bir silah sanayinin Bu birlikte Amerikan deneyiminde yeni.
Knipping PremiDoor 88 besitzt eine neuartige Dichtungstechnologie, bei der drei Ebenen perfekt zusammenwirken.
PremiDoor 88, üç seviyenin mükemmel bir şekilde etkileşimde olduğu yeni bir conta teknolojisine sahiptir.
Wenn Sie wissen, welche Channels und Anzeigen zusammenwirken, können Sie Ihre Werbebotschaft und Anzeigen optimieren.
Hangi kanalların ve reklamların birlikte çalıştığını bilmek, mesajlarınızı ve reklamlarınızı optimize etmenize yardımcı olabilir.
Der Präsident entscheidet als Chefdiplomat, wie amerikanische Gesandte mit ausländischen Regierungen zusammenwirken.
Baş Diplomat olarak başkan, Amerikan büyükelçilerinin yabancı hükümetlerle nasıl etkileşime girdiğine karar verir.
Komposition Ein Bild kann so zusammengesetzt werden, dass seine Elemente zusammenwirken, um ein Werk der Schönheit zu schaffen.
Kompozisyon Bir resim, bir güzellik çalışması yaratmak için öğelerinin birlikte çalışması için oluşturulabilir.
Anstatt sich daran zu erinnern, was 600 Zeilen Code leistet,können Sie darüber nachdenken, wie 30 Komponenten zusammenwirken.
Satır kodun ne yaptığını hatırlamak zorunda kalmak yerine,30 bileşenin nasıl etkileşimde bulunduğunu düşünebilirsiniz.
Sonuçlar: 110, Zaman: 0.0379

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce