ТЕРОРИСТИЧНА КЛЕТКА ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• terör hücresi
• bir terörist hücresi

Терористична клетка Bulgarca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Терористична клетка?
Terör hücresi mi?

Може да е терористична клетка.
Terörist hücresi olabilir.

Терористична клетка на"Ал Кайда".
El Kaide Terör Hücresi.

Проследява терористична клетка.
Bir terörist hücresinin peşinde.

Има ли терористична клетка в Бруклин?
Brooklynde hücre evi var mı?

Това звучи като терористична клетка.
Yani sanki terörist hücre gibi.

Има ли терористична клетка тук?
Şehirde teröristlerin hücre evi var mı?

Приютила го е терористична клетка.
Terörist hücresi bulmuşa benziyor.

Терористична клетка от учени? Да?
Bilim adamlarından oluşan terörist hücresi mi?

Парса е изградил терористична клетка.
Parsa yeni bir terör hücresi kurdu.

ПМФ са мюсюлмани, затова предположихме терористична клетка.
PUF Pakistanlı Müslümanlar, biz ise onları terör hücresi saydık.

Парса е изградил терористична клетка.
Parsa yeni bir terörist hücresi kurdu.

Някога виждала ли си терористична клетка разположена в луксозна къща в Дюпон Съркъл?
Dupont Circle otelinde konuşlanan bir terör hücresi gördün mü hiç?

Или за създаване на фондове за терористична клетка в Америка?
Ya da Amerikan terör hücresi için kaynak sağlıyorsun?

Суданска терористична клетка, обучена от Ал Кайда и финансирана от ФСБ.
El Kaide tarafından eğitilen ve FSB tarafından finanse edilen bir Sudan terör hücresi.

Преди 3 месеца проникнахме в терористична клетка отсреща.
Üç ay önce, caddenin karşısındaki bir evde bulunan terör hücresine sızdık.

Всяка терористична клетка, на която ти и Виктор сте помогнали. Всеки доставчик, с когото сте работели, всички ваши трафик сътрудници.
Victorla yardım ettiğin her terör hücresini iş yaptığın her tedarikçiyi, bütün iş ortaklarını.

Ал Захрани представлява терористична клетка в саудитското посолство.
Al Zahrani, Suudi elçiliği dışında; bir terörist hücresi yönetiyor.

Вчера френските служби са прихванали имейл на терористична клетка в Алжир.
Dün, Fransız İstihbaratı Cezayirdeki bir terör hücresine ait bir e-posta ele geçirdi.

Ал Захрани представлява терористична клетка в саудитското посолство.
Al Zahrani, Suudi elçiliğinin dışında, bir terörist hücresini yönetiyor.

Те ме продадоха на ръководител на Ал Кайда- Абу Назир, който управляваше терористична клетка отвъд сирийската граница.
O adamlar beni El-Kaide adına, Suriye sınırında terörist bir hücreyi yöneten Abu Nazire sattı.

Разкрих терористична клетка в Лос Анджелис… Показах уязвимостта на града, хората видяха пред какво сме изправени.
Bir terör hücresinin L.A. da gizlendiğini ortaya çıkardım şehrin savunma sisteminin hassasiyetine dikkat çektim insanların karşı karşıya olduğumuz tehlikeyi görmelerini sağladım.

Вместо това си стои там като спяща терористична клетка, чакайки инструкции.
Bunun yerine sessizce bakteri DNAsının içine yerleşir ve bir uyuyan terörist hücre gibi talimatları bekler.

Бунтовете се разпространяват, полицията арестува мюсюлманска терористична клетка, която може да е свързана със събитията.
İsyanlar yaygınlaştı, Londra Polisi bu olaylarla bağlantısı olduğu düşünülen bir Müslüman terör hücresine baskın düzenledi.''.

Мислеше, че може да имаш информация за терористичната клетка, подготвила атаката на Централната гара.
Hauptbahnhofdaki saldırıyı planlayan terör hücresi hakkında bilgi sahibi olabileceğini düşündü.

Те са следили Парса и терористичната клетка.
Parsayı ve yeni terör hücresini gözetliyorlardı.

Някои в окръжното мислеха, че се опитва да установи терористични клетки в щатите.
Bölgedeki bazı üst düzey kimseler ABDde terörist hücreler oluşturduğunu düşünüyor.

Според него е твърде вероятно на Балканите, включително и в България, да са се образували спящи терористични клетки.
Bulgaristan da dahil olmak üzere Balkanlar da yataklı terörist hücreleri oluşma olasılığının oldukça yüksek olduğunu söyledi.

Тогава реших да дам информацията на ЦРУ и те успяха да разкрият над 2 дузини терористични клетки.
Ben de, o anda CIAe bilgi vermeye karar verdim. Bu sayede iki düzine terörist hücresini yok ettiler.

Имаше прекалено много чужденци, които се чувстваха прекалено добре тук-- търговци на оръжие, терористични клетки, дори МОСАД.
Amerikan topraklarında birçok millet fazla rahattı. Silah kaçakçıları, terörist hücreleri, hatta Mossad.