BE THE ONE TO DO ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• yapan kişi
• yapacak kişi
• yapan

Be the one to do Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

You should be the one to do it.
Yapacak biri olmalısın.

It's no use… I can't. Someone has to be the one to do it.
Olmaz… Yapamam. Birisi bunu yapan kişi olmalı.

I can't be the one to do this.
Bunu yapan kişi ben olamam.

Something has to be done. I can't be the one to do it.
Bir şey yapmak lazım ve bunu yapacak kişi ben olamam.

I should be the one to do it.
Bunu yapacak kişi ben olmalıyım.

You're right. I have to be the one to do it.
Bunu yapan kişi ben olmalıyım. Haklısın.

I have to be the one to do it. You're right.
Bunu yapan kişi ben olmalıyım. Haklısın.

You're right. I have to be the one to do it.
Haklısın. Bunu yapan kişi ben olmalıyım.

I have to be the one to do it. You're right.
Haklısın. Bunu yapan kişi ben olmalıyım.

I'm sorry. I can't be the one to do this.
Bunu yapan kişi ben olamam.

I will not be the one to do that.
Bunu yapan ben olmayacağım.

Why couldn't Tom be the one to do that?
Neden Tom onu yapacak kişi olamadı?

I should be the one to do this.
Ama bunu yapan ben olmalıydım.

Therefore, you must be the one to do it.
Bu yüzden bu işi yapacak olan sen olmalısın.

I should be the one to do it.
Bunu yapacak olan ben olmalıyım.

And you could be the one to do it.
Bunu yapacak kişi sen olabilirsin.

I have gotta be the one to do it!
Bunu yapan ben olmalıyım!

I would rather be the one to do this.
Bunu yapan kişi olmayı isterim.

I have to be the one to do it.
Bunu yapan kisi ben olmaliyim.

I wanted to be the one to do this.
Bunu yapacak kişi olmak istedim.

I deserve to be the one to do it.
Öldürecekseniz bunu yapan kişi olmayı hak ediyorum.

I want you to be the one to do it.
Bunu yapacak kişinin sen olmanı istiyorum.

And I wanted to be the one to do it.
Ve bunu yapan kişi de ben olmak istedim.

You were the one to do it.
Bunu yapacak kişi de sendin.

Yeah, he should have been the one to do that.
Evet bu işi yapanlardanmış aslında.

And he's the one to do it.
Ve bunu yapabilecek tek kişi o.

Believe me, I would have loved to have been the one to do it.
İnanın bana, bunu yapacak biri olmayı çok isterdim.

That's the one to do.
Yapılması gereken bu.

He's the one to do something about it.
Bu konuda bir şeyler yapması gereken o.

She was the one to do that.
O bunu yapacak biriydi.