CAN BEGIN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• başlayabilir
• başlayabilirsiniz
• başlar

Can begin Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Can begin.
Basliyalim mi.

Dreams can begin small.
Hayaller küçük başlar.

When do you think you can begin?
Sence ne zaman başlarsın?

Dreams can begin small.
Hayaller küçükten başlar.

Real communication can begin.
Gerçek iletişim başlayabiliyor.

Demolition can begin right away.
Yıkıma hemen başlayabiliriz.

Now their courtship can begin.
Artık kur yapmaya başlayabilirler.

You and Arthur can begin your new life. And afterwards.
Sonra da… Arthurla yeni hayatınıza başlayabilirsiniz.

Well, that being the case, you can begin.
Madem öyle, sen başlayabilirsin.

And then you can begin courting.
Sonra sen kur yapmaya başlayabilirsin.

Now that we're all here, the party can begin.
Partiye başlayabiliriz. şimdi hepimiz buradayız.

Your Wizard training can begin in the morning.
Büyücü eğitimine sabah başlanabilir.

The bloodstains will be ready, and the lesson can begin.
Kan lekeleri hazır olur ve derse başlarız.

So now the real set can begin. I gotta go.
Gitmeliyim. Şimdi gerçek set başlayabilir.

Red, Bob has to grieve so the healing can begin.
Red, Bob kederlenmeli ki iyileşmesi de başlayabilsin.

But I suppose we can begin. Mr. Avery is stuck in traffic.
Ama biz başlayabiliriz sanırım. Bay Avery trafiğe takılmış.

They're waiting for me… so the circus can begin at last.
Beni bekliyorlar… sonunda sirk yeniden başlayacak.

After the exposure. Symptoms can begin any time between one day and two months.
Açığa çıktıktan sonra semptomlar 1 gün veya 2 ay arasında başlayabilir.

Mr. Avery is stuck in traffic, but I suppose we can begin.
Ama biz başlayabiliriz sanırım. Bay Avery trafiğe takılmış.

And new relationships can begin. Where old wounds can heal.
Eski yaralar iyileşebilir ve yeni ilişkiler başlayabilir.

Now that we're all here, our family meeting can begin. Sit down.
Sen de geldiğine göre aile toplantımız başlayabilir. Otur.

So that the breakfast team can begin preparations.
Kahvaltı takımı hazırlıklara başlayabilsin.

Now that I have seen your true self, Betty, the real work can begin.
Artık içini gördüğüme göre Betty, asıl iş başlayabilir.

With your permission, Captain, the Constable and I can begin questioning the crew immediately.
İzninizle Kaptan Güvenlik Şefiyle ben derhal mürettebatı sorgulamaya başlayabiliriz.

Where old wounds can heal, and new relationships can begin.
Eski yaralar iyileşebilir ve yeni ilişkiler başlayabilir.

And afterwards, you and Arthur can begin your new life.
Sonra da… Arthurla yeni hayatınıza başlayabilirsiniz.

We have to have the AP, lateral and 1 0 units done before they can begin.
APmiz olmalı ve onlar başlayamadan yatay ve 10 ünite yapılmalı.

Only one story in the whole wide world can begin in a hospital?
Koca dünyada sadece bir hikâye mi hastanede başlayabilir?

With the shop resembling a scene from"dexter," The wet work can begin.
Dexterdan bir sahneyi andıran atölyeyle birlikte ıslak çalışmalarına başlayabilecekler.

Now that we're all here, our family meeting can begin. Sit down.
Otur. Sen de geldiğine göre aile toplantımız başlayabilir.