Computer screen Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
What was on that computer screen?
O bilgisayar ekranında ne vardı?He showed the computer screen to the Godess Lakshmi. When papa traded shares.
This thing's just a computer screen.
And we have… this computer screen can actually see the mosquitoes as they fly around.
Ve ayrıca bu bilgisayar ekranımız etrafta uçan sivrisinekleri aslında gerçekten görebiliyor.Tom is looking at his computer screen.
Tom bilgisayar ekranına bakıyor.If we can get a look at the computer screen or Peter's fingers on the keyboard, maybe we can figure out where that money came from.
Eğer bilgisayar ekranına ya da Peterın parmaklarına iyice bakabilirsek, paranın nereden geldiğini anlayabiliriz.All right. Saw your computer screen.
Bilgisayar ekranını gördüm.- Tamam.I clean my computer screen with this!
Ben onunla bilgisayarın ekranını temizliyorum!Tom is just staring at the computer screen.
Tom sadece bilgisayar ekranına bakıyor.So, basically, the computer screen turns into a mirror.
Yani, kısaca, bilgisayar ekranı aynaya dönüşecek.What? The skylight and the computer screen.
Gün ışığı ve bilgisayar ekranı.- Ne var?You could see parts of a computer screen. Langner: In one of those photographs.
Bu fotoğraflardan bir tanesinde bilgisayar ekranının bir kısmını görebiliyorsunuz.What? The skylight and the computer screen.
Ne var?- Gün ışığı ve bilgisayar ekranı.I didn't know the computer screen meant that much.
Bilgisayar ekranının bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum.She's not doing anything. She's just staring at her computer screen.
Hiçbir şey yapmadan bilgisayar ekranına bakıyor.But still. i will be staring at a computer screen the whole time.
Bütün günüm bilgisayar ekranına bakarak geçecek ama olsun.Yeah, it has to be hooked up to something like a lamp or a computer screen.
Evet, lambaya ya da bilgisayar ekranına bağlanması gerek.When stock transactions, Lakshmi computer screen showing.
Borsa işlerini yaparken, bilgisayar ekranına Laxmiyi gösterirdi.When Dad doing stock transaction, he showed Lakshmi the computer screen.
Borsa işlerini yaparken, bilgisayar ekranına Laxmiyi gösterirdi.Sitting down all day and looking at a computer screen is bad for you.
Bütün gün oturmak ve bir bilgisayar ekranına bakmak sizin için kötü.When Dad is doing stock transaction,he showed Lakshmi the computer screen.
Borsa işlerini yaparken, bilgisayar ekranına Laxmiyi gösterirdi.And every time he smashes Craig's computer screen, I suffer.
O Craigin bilgisayar monitörüne her zarar verişinde ben ıstırap çekiyorum.They are a coward who hide behind a computer screen.
Saklayacak kadar korkak olduklarını arkasında bir bilgisayar ekranı.I need you to read off this computer screen now.
Bu bilgisayar ekranını bana okuyun, çabuk.In one of those photographs, you could see parts of a computer screen.
Bu fotoğraflardan bir tanesinde bilgisayar ekranının bir kısmını görebiliyorsunuz.Jeff Han shows off a cheap, scalable multi-touch and pressure-sensitive computer screen interface that may spell the end of point-and-click.
Jeff Han ucuz, büyütülebilir çoklu dokunmatik ve dokunmaya duyarlı bilgisayar ekranı arayüzünü tanıtıyor, bu aynı zamanda'' işaretle ve tıkla'' sözünün de sonu olabilir.You just keep staring at the computer screen.
Sadece bilgisayar ekranına bakıp duruyorsun.Reality's a bit different in front of a computer screen, isn't it?
Gerçeklik bilgisayar ekranı önünde olmaktan biraz farklı değil mi?When Dad is doing a stock transaction, he bless the computer screen with Lakshmi.
Borsa işlerini yaparken, bilgisayar ekranına Laxmiyi gösterirdi.You're not RoboCop, and you're not Terminator,but you're cyborgs every time you look at a computer screen or use one of your cell phone devices.
Robocop değilsiniz, ya da Terminatör, ama bilgisayar ekranına baktığınızda ya da cep telefonlarınızı kullandığınızda sayborg oluyorsunuz.
