DAVEY ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• davey
• daveyi
• daveye
• daveyin
• daveyden

Davey Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

He took Davey.
Daveyi götürdü.

Davey. He was fearless. Ronnie!
O, korkusuzdu. Ronnie! -Davey!

And Davey?
Daveyden saygılarla?

That man raped Davey.
O adam Daveye tecavüz etti.

I have taken Davey somewhere safe.
Daveyi güvenli bir yere götürdüm.

Maybe if we asked Davey.
Belki Daveyden alabiliriz.

And tell Davey I cashed up. OK?
Daveye nakit aldığımı söyle tamam mı?

You know Davey.
Daveyi tanıyorsun.

The doc says Davey's coming along fine.
Doktor Daveyin iyileştiğini söylüyor.

Go on, find Davey.
Devam et, Daveyi bul.

We can't bury Davey without Will there.
Will olmadan Daveyi gömemeyiz.

And I need to tell Davey.
Daveye söylemek zorundayım.

I have told Mr Davey we're all right.
Bay Daveye iyi olduğumuzu söyledim.

Michael, they have got Davey!
Michael, Daveyi aldılar!

He can help Davey fix the plane.
Daveye uçağın tamirinde yardım edebilir.

He was a cop. He took Davey.
Polisti.- Daveyi götürdü.

Will. did you tell Davey about your dream?
Will, Daveye rüyanı anlattın mı?

Are you looking at my boy, Davey?
Oğlum, Daveye mi bakıyorsun?

What's the chances that Davey would have known them?
Daveyin onları tanıma ihtimali nedir?

Take Davey boy to the tent, give him a drink.
Adamım Daveyi çadıra götürüp bir içki ısmarlayın.

I'm looking for Davey. Yes?
Daveyi arıyorum. Buyrun?

Lucky told Davey they would be partners one day.
Lucky, Daveye bir gün ortak olacaklarını söylerdi.

It's about the guy who killed Davey, isn't it?
Daveyi öldüren adam hakkında, değilmi?

Dr Christopher Davey hasn't been seen or heard from since Banton disappeared.
Dr. Christopher Daveyden, Bantonun yok oluşundan beri haber alınamamış.

I felt… something. And when I saw you, and Davey.
Seni gördüğümde, ve Daveyi… bir şeyler hissettim.

But I never figured Davey for much of a reader.
Ama Daveyin pek kitap okuduğunu sanmıyordum.

He would seen Davey leaving while he was waiting for Stella to come out of the bedroom.
Stellayı beklerken yatak odasından çıkarak Daveyin gittiğini gördü.

About something like this. Oh, my God, Davey, I would not lie.
Öyle bir konuda yalan söylemem.- Tanrım, Dave.

I was too busy pulling Davey out to really notice.
Daveyi dışarı çekmekle o kadar meşguldüm ki, fark etmemiştim.