DON'T WANT TO STOP ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• durmak istemiyorum

Don't want to stop Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

I don't want to stop.
Ben durmak istemiyorum.

You sure you don't want to stop?
Durmak istemediğinden emin misin?

I don't want to stop.
Ben de durmak istemiyorum.

Because the truth is I don't want to stop.
Çünkü aslında ben durmak istemiyordum.

I don't want to stop you.
Sana mani olmak istemem.

If Mr. Kim is torn, then I don't want to stop.
Bay Kim seninle mutsuzsa durmak istemiyorum.

And I don't want to stop.
Ayrıca ben bırakmak da istemiyorum.

He wants someone with more free time, but you don't want to stop working.
Biraz vakit geçirmek isteyecek, ama sen çalışmayı bırakmak istemeyeceksin.

I don't want to stop at St Avoid.
Ben St. Avoldda durmak istemiyorum.

The thing is that I'm really attracted to Laurie, and I want to ask her out, but I don't want to stop dating the mother at the same time.
Laurieyle ilgileniyorum ve ona çıkma teklif etmek istiyorum. Ama bu arada annesinden de vazgeçmek istemiyorum.

I don't want to stop seeing you.
Seninle görüşmeyi kesmek istemiyorum.

Fausto, I don't want to stop here.
Fausto, ben burda durmak istemiyorum.

I don't want to stop seeing you but.
Seninle görüşmekten vazgeçmek istemiyorum ama.

Jalal…"We don't want to stop the war.
Celal… Biz savaşın durmasını istemiyoruz.

Ferengi workers don't want to stop the exploitation.
Ferengi çalışanlar sömürüyü durdurmak istemez.

But Owen didn't want to stop, and so… he, uh.
Ancak Owen durmak istememiş, ve sonra… O, ee.

Herbie doesn't want to stop.
Herbie durmak istemiyor.

Tom didn't want to stop.
Tom durmak istemedi.

One, Julian doesn't want to stop this, and second, how?
Birincisi Julian durmasını istemiyor, ikincisi nasıl?

But he had unleashed something that didn't want to stop.
Ama böylece durmak istemeyen bir şeyleri serbest bırakmıştı.

Didn't want to stop him.
Ben de engel olmak istemedim.

He doesn't want to stop.
Onu durdurmamızı istemiyor. Uymuyor.

He doesn't want to stop.
Uymuyor. Onu durdurmamızı istemiyor.

Didn't want to stop what?
Neden vazgeçmek istemedin?

Tom doesn't want to stop.
Tom durmak istemiyor.

Tom doesn't want to stop Mary.
Tom Maryyi durdurmak istemiyor.

Tom didn't want to stop Mary.
Tom Maryyi durdurmak istemedi.

Julius didn't want to stop the robbery.
Julius soygunu durdurmak istemedi.

That day, we didn't want to stop swimming.
O gün… yüzmeyi bırakmak istememiştik.

Still doesn't want to stop living.
Hala yaşamayı bırakmak istemiyor.