GO ON PLAYING ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

[gəʊ ɒn 'pleiiŋ]

Go on playing Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Go on playing.
No, please. Go on playing.
Go on playing.
Oynamaya gidin.
We can go on playing.
Biz oynamaya devam edebiliriz.
Go on playing.
Çalmaya devam et.
No, please. Go on playing.
Hayır, lütfen. çalmaya devam et.
Go on playing the fool.
Aptalı oynamayı sürdür.
No, please. Go on playing.
Çalmaya devam et.- Hayır, lütfen.
Go on playing the idiot.
We will drink. Before we go on playing.
Oyuna devam etmeden önce… içeceğiz.
Go on playing. Greetings!
Oynamaya devam. Selamlar!
We're gonna put an IV in your arm real quick, then you can go on playing.
Hemencecik koluna bir serum yerleştireceğiz sonra oyununa devam edebilirsin.
Can we go on playing?- Yes?
Evet. Oyuna devam edelim mi?
They are fitted into tables. You can drink, you can lunch, and go on playing.
Masalara sigdirilmislar. içkinizi içip ögle yemeginizi yerken oynamaya devam edebilirsiniz.
Why go on playing with fire?
Ateşle oynamaya devam etmek niye?
Well, until I can collect from Julia Rainbird,I'm afraid you're gonna have to go on playing a cab driver.
Şey, korkarım kiJulia Rainbirdün parasını alana kadar bir taksi şoförünü canlandırmaya devam etmek zorundasın.
Go on playing the fool, Claudius.
Aptalı oynamayı sürdür, Claudius.
You can go on playing 25-year-olds.
Yaşında birini oynamaya devam et.
Before we go on playing we will drink.
Oyuna devam etmeden önce içeceğiz.
And you can go on playing the silent wife.
Ve sen de sessiz eş rolüne devam et.
Go on, play.
Oyna, devam et.
Go on, play!
Haydi çalın!
Go on, play!
Oyun oynamaya, git!
The Da Yoopers went on playing, and everybody went on dancing.
Da Yoopers, oynamaya gitti ve herkes dans etti.
Go on, play for me.
Buyurun. Benim için oynayın.
Go on, play, Alzheimer!
Hadi oynasana, Alzheimer!
Go on, play with him.
Hadi ama, oyna onunla.
Go on, play your cards!
Hadi, oyununu oyna!
Mr. Davidson!- Go on, play!
Git oyna! Bay Davidson!
Go on, play.
Hadi, çalmaya devam et.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.047

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce