GO TO THE LOO ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• tuvalete gitmem

Go to the loo Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Go to the loo, then!
Tuvalete git öyleyse!

Should I go to the loo?
Tuvalete gitsem mi?

Go to the loo and wash your faces.
Lavaboya gidin ve yüzünüzü yıkayın.

I'm gonna go to the loo.
Lavaboya gideyim ben.

If you have to puke, then go to the loo.
Eğer kusmak zorunda kalırsan, Tuvalete git.

I gotta go to the loo again.
Yine tuvalete gitmem gerekiyor.

Excusez-moi. I had to go to the loo.
Pardon. Tuvalete gitmem gerekti.

I had to go to the loo. Excusez-moi.
Pardon. Tuvalete gitmem gerekti.

They do this every time I try and go to the loo.
Her tuvalete gitmeye kalkmamda bunu yapıyorlar.

I wanna go to the loo.
Tuvalete gitmek istiyorum.

It was an emergency. I had to go to the loo.
Özür dilerim. Acil tuvalete gitmem gerekti.

I had to go to the loo. It was an emergency.
Özür dilerim. Acil tuvalete gitmem gerekti.

I'm just gonna go to the loo.
Ben tuvalet için gidip sadece duyuyorum.

I had to go to the loo. It was an emergency.
Acil tuvalete gitmem gerekti.- Özür dilerim.

It was an emergency. I had to go to the loo.
Acil tuvalete gitmem gerekti.- Özür dilerim.

I had to go to the loo so I went into a pub with my friend.
Tuvalete gitmem gerekti o yüzden arkadaşımla bir puba gittim..

I saw Harry go to the loo.
Harryi tuvalete giderken görmüştüm.

The media are gonna be pleased. I gotta go to the loo again.
Medya memnun olacak, yine tuvalete gitmem gerekiyor.

I need to go to the loo.
Tuvalete gitmem gerek.

I have to go to the loo.
Lavoboya gitmem gerek.

I need to go to the loo.
Lavaboya gitmem gerek.

I need to go to the loo.
Tuvalete gitmem gerekiyor.

I want to go to the loo!
Tuvalete gitmek istiyorum!

Maybe you went to the loo, Plough!
Sen tuvaletteyken istemiştir belki Plough!

Going to the loo.~ Ooh, me too.
Tuvalete gideceğim.- Ben de gideyim.

I went to the loo, before you closed it.
Sen kapatmadan, lavaboya gitmiştim.

Excuse me, ladies, I'm going to the loo.
Özür dilerim hanımlar, ayak yoluna gitmem lazım.

So I felt it like that, went to the loo and Won the 1st prize.
Demek istediğim, böyle hissettim. Tuvalaete gittim ve 1. cilik ödülünü kazandım.

Checking the keys, for Nick and… er… Yeah, just… going to the loo.
Evet, Nick için anahtarlara bakıyorum sadece ve… tuvalete gidiyorum.

Every one of us impacts the world around us everyday, and you scientists know that you can't actually-- even if you stay in bed all day, you're breathing oxygen and giving out CO2, and probably going to the loo, and things like that-- you're making a difference in the world.
Her birimiz her gün etrafımızdaki dünyayı etkiliyoruz, ve siz bilim insanları biliyorsunuz ki aslında- bütün gün yatakta kalsanız da, oksijen alıp CO2 veriyorsunuz, ve muhtemelen tuvalete gidiyorsunuz, ve bunun gibi şeyler. Dünyada bir fark yaratıyorsunuz.