HANDHELD ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• el
• handheld
• taşınabilir
• avuçiçi

Handheld Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Handheld fax.
El Bilgisayarı faks.

Mitch, grab the handheld ultraviolet.
Mitch, el kızılötesini al.

Handheld user.
El bilgisayarı kullanıcısı.

It's for the new Axim X5 handheld computer.
Axim X-5 el bilgisayarı için.

A handheld game console.
Bir el oyun konsolu.

Setting the clock on the handheld.
El bilgisayarı üzerindeki saat ayarlandı.

Handheld other phone.
El bilgisayarı diğer telefon.

Most of these handheld disruptors are.
Bu el silahlarının birçoğu da öyle.

Handheld custom field 1.
El bilgisayarı özel alan 1.

Using encoding %1 on the handheld.
El bilgisayarı üzerinde% 1 kodlaması kullanılıyor.

Handheld street address.
El bilgisayarı sokak adresi.

Set the& PC time from the time on the handheld.
El bilgisayarı üzerindeki saat ayarlandı.

Handheld Device Simulator.
Elle Kullanılan Aygıtlar Simülatörü.

Windows Embedded Handheld starts with AKU 5.3.12.
Windows Embedded Handheld A 5.3.12 ile başlar.

Handheld system information written to the file %1.
Avuçiçi sistem bilgisi% 1 dosyasına yazıldı.

Well, I would say our handheld's a little more advanced.
Açıkçası, bizim aletimiz biraz daha gelişmiş.

I said I want camera two on sticks, not handheld!
Ayaklı iki kamera istiyorum dedim, el kamerası değil!

Error: Handheld database is not loaded.
Hata: el bilgisayarı veritabanı yüklenmedi.

I'm thinking the entire movie should be shot with a handheld camera.
Tüm filmi, el kamerasıyla çekmeyi düşünüyorum.

Other handheld PCs may not use Windows CE.
Diğer taşınabilir bilgisayarlar Windows CEyi kullanmayabilir.

This is an explosive device. It's like C-4 with a handheld detonator.
Taşınabilir fünyeli C-4 gibi bir şey.- Patlayıcı mekanizma.

Traffic police use handheld computers To give out tickets now.
Trafik polisi cezaları kesmek için el bilgisayarı kullanır.

Yes, uh, with an electric motor controlled with a handheld rheostat.
Evet, el reostasıyla kontrol edilen elektrikli bir motoru var.

A handheld wide angle shot captures the rush of fear.
Bir el kamerasının geniş açı çekimi, korkunun tırmanışını filme alır.

It synchronizes data with handheld devices and desktop computers.
Verileri avuçiçi cihazlar ve masaüstü bilgisayarlarla senkronize eder.

Young people living in Kibera in their community, with simple handheld devices.
Kiberada yaşayan topluluk içerisinde basit avuçiçi cihazlara.

It's like C-4 with a handheld detonator. This is an explosive device.
Taşınabilir fünyeli C-4 gibi bir şey.- Patlayıcı mekanizma.

When we searched Blake's room, he had the docking station for an Axim X5 handheld computer.
Blakein odasını ararken Axim X-5 el bilgisayarının bağlantısını bulmuştuk.

This conduit syncs the handheld address book database with an Akonadi collection.
Bu kanal, el bilgisayarınızdaki adres defteri veritabanı ile bilgisayarınızdaki Akonadi koleksiyonunu eşzamanlar.

Make fiction film look staid. The jostled handheld camera and torrent of words.
Sarsılan el kamerası… ve kelimeler seli, filme vakur bir hava verir.