I NEED TO TALK TO SOMEBODY ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

[ai niːd tə tɔːk tə 'sʌmbədi]
[ai niːd tə tɔːk tə 'sʌmbədi]
biriyle konuşmalıyım

I need to talk to somebody Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I need to talk to somebody.
My wife thinks I need to talk to somebody.
Karım biriyle konuşmam gerektiğini düşünüyor.
I need to talk to somebody.
Birisiyle konuşmam gerek.
Sir, excuse me, sir. I need to talk to somebody.
Biriyle konuşmam gerekiyor. Bayım, affedersiniz.
I need to talk to somebody.
Birisiyle konuşmam lazımdı.
Sir, excuse me, sir. I need to talk to somebody.
Bayım, affedersiniz. Biriyle konuşmam gerekiyor.
I need to talk to somebody.
To trouble you, but I need to talk to somebody who understands.
Belki sizi rahatsız etmem yanlıştır… ama anlayacak biriyle konuşmam gerekiyor.
I need to talk to somebody.
Hemen biriyle konuşmam gerek.
Maybe its wrong of me to trouble you, but I need to talk to somebody who understands.
Belki sizi rahatsız etmem yanlıştır ama anlayacak biriyle konuşmam gerekiyor.
I need to talk to somebody.
An2} ama biriyle konuşmalıyım.
Told you. I need to talk to somebody.
I need to talk to somebody.
Biriyle konuşmaya ihtiyacım vardı.
Excuse me, I need to talk to somebody.
Birisiyle konuşmam gerek. Bakar mısınız?
I need to talk to somebody! Five.
Birisiyle konuşmam lazım! Beş.
Five-- I need to talk to somebody!
Birisiyle konuşmam lazım! Beş!
I need to talk to somebody.
Affedersiniz, biriyle konuşmam gerek.
Ghost, I need to talk to somebody.
Ghost, birileriyle konuşmam gerek.
I need to talk to somebody else.
Başka biriyle konuşmam gerekiyor.
Listen. I need to talk to somebody about my niece.
Yeğenim için biriyle konuşmam lazım. Dinle.
I need to talk to somebody.- Yeah.
Birisiyle konuşmam lazımdı.- Evet.
I need to talk to somebody in charge.
I need to talk to somebody named Michael.
Michael adındaki biriyle konuşmam lazım.
I need to talk to somebody about that phone.
O telefon hakkında biriyle konuşmalıyım.
I need to talk to somebody that can help.
Yardım edebilecek birileriyle konuşmam lazım.
I need to talk to somebody from the Holy Office.
Kutsal Odadan birisi ile konuşmam gerek.
I need to talk to somebody about an earthquake.
Bir deprem hakkında birileriyle konuşmalıyım.
I need to talk to somebody about my niece. Listen.
Yeğenim için biriyle konuşmam lazım. Dinle.
Maybe I need to talk to somebody with a little more age and wisdom.
Belki yaşça biraz daha büyük ve daha bilge biriyle konuşmalıyım.
I need to talk to somebody about one of your children.
Çocuklarınızdan biriyle ilgili olarak birisiyle konuşmam gerekiyor.
Sonuçlar: 36, Zaman: 0.0736

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce