INTERSECTION ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• kavşak
• kesişim
• kesişmeyi
• kavşağı
• kavşağa
• kavşakta
• kesişimi
• kesişme
• kesiştiği
• kesişiminde
• kesişimini

Intersection Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

No intersection.
Hiçbir kesişim yok.

Approaching intersection.
Kavşağa yaklaşıyorum.

Intersection is clear.
Kavşak temiz.

Found an intersection.
Bir kavşak buldum.

This intersection would look something like this.
Bu kesişim bunun gibi bir şeye benziyor.

Warning. Approaching intersection.
Kavşağa yaklaşılıyor. Uyarı.

It's dochung intersection. Block the roads.
Dochung Kavşağı. Yolları kapatın.

Intersection and union. OK? These are the laws of?
Bunlar kesişim ve birleşim kurallarıdır, tamam mı?

All units, intersection blocked.
Kavşak tıkandı. Tüm birimler.

Intersection of Mesa and Ridgeline road, get there now.
Mesa ve Ridgeline yolunun kesişimi, hemen oraya gidin.

Approaching intersection. Warning.
Kavşağa yaklaşılıyor. Uyarı.

Decussated. Formed by crossing lines, an X, an intersection.
Bir nevi kavşak. Çapraz çizgilerden oluşmuş; X gibi.

I said why hasn't this intersection been sealed off?
Dedim ki, bu kavşak neden kapatılmadı?

This intersection had been bland and anonymous.
Bu kesişim mülayim ve anonim bir şekilde oldu.

These are the laws of intersection and union.
Bunlar kesişim ve birleşim kurallarıdır.

And that intersection sometimes, in an unexpected time.
Üstelik bu kesişim bazen, hiç beklenmedik anlarda olur.

You changed lanes in the intersection back there. Hi.
Arka kavşakta şerit değiştirdin. Merhaba.

I have got a reckless driver in front of me approaching the intersection.
Önümde kavşağa yaklaşan pervasız bir sürücü var.

These are the laws of intersection and union. OK?
Bunlar kesişim ve birleşim kurallarıdır, tamam mı?

You could navigate and understand every emotional intersection.
Ve her duygusal kesişmeyi yönlendirebilir ve anlayabilirdiniz.

So, I'm trying to get that intersection between culture and politics.
Yani, kültür ve politika arasındaki şu kesişimi yakalamaya çalışıyorum.

I appreciate everyone leaving me stranded after my heel fell off at that intersection.
O kavşakta ayakkabım çıktığında beni yalnız bıraktığınız için teşekkür ederim.

I know why she was at that intersection. Vick, wake up!
Neden o kavşakta olduğunu biliyorum. Vick! Uyan!

Mr. Farley, that intersection is a half block away from Brooklyn's Best Wurst.
Bay Farley, şu kavşak Yarım blok ötede Brooklynin En İyi Wurstinden.

Formed by crossing lines, an X, an intersection. Decussated.
Bir nevi kavşak. Çapraz çizgilerden oluşmuş; X gibi.

A traffic intersection would provide a concentrated but shifting view of human life.
Bir trafik kavşağı insan hayatı hakkında yoğun ama değişken bir fikir verir.

But shifting view of human life. A traffic intersection would provide a concentrated.
Bir trafik kavşağı insan hayatı hakkında yoğun ama değişken bir fikir verir.

A traffic intersection would provide a concentrated but shifting view of human life.
Trafik kavşağı, insan hayatının değişen görünümüne konsantrasyon olmayı sağlar.

Detective!-Yes. Gangjeong Intersection and the mall are in the opposite direction!
Evet. Gangjeong Kavşağı ve alışveriş merkezi farklı yönlerde. -Dedektif!

One of those automated intersection cameras caught Lilly running a red light… at 6:02 p.
Otomatik kavşak kameralarından biri Liilyyi 18.02de kırmızı ışıkta geçerken yakalamıştı.