KEVIN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• kevin
• kevini
• kevinin
• kevine

Kevin Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Kevin, is it?
Kevindi değil m?

Yeah, that Kevin has.
Evet, Kevinde de olan.

Kevin didn't have a car.
Kevinde araba yoktu.

I told you. Kevin, yes.
Söyledim. -Kevin, evet.

Kevin, yes. I told him.
Söyledim. -Kevin, evet.

Or will it be Stuart? Kevin!
Bakın adı Kevinmiş. Yoksa Stuart ile mi?

What? Kevin, I insist.
Ne? -Kevin, ısrar ediyorum.

Hey, have you heard anything from Kevin yet?
Hey, Kevinden bir haber alabildiniz mi?

Kevin, I insist. What?
Ne? -Kevin, ısrar ediyorum?

Take care of Katherine, Kevin, for me, will you?
Benim için Katherine ve Kevinle ilgilen, olur mu?

Kevin. Right. You're Kevin.
Sen Kevinsin. Kevin. Doğru.

Russell? I'm gonna help Kevin, even if you won't! Russell!
Kevine yardım edeceğim. Russell?- Russell!

Kevin, I hate letting you down like this. Perfect.
Mükemmel! -Kevin, seni üzmek istemem.

Russell? I'm gonna help Kevin, even if you won't! Russell!
Russell?- Kevine yardım edeceğim.- Russell!

Kramer, Kramer, come here, look at my new friend Kevin.
Kramer. Kramer, gel de yeni arkadaşım Kevine bak.

Russell! Russell? I'm gonna help Kevin, even if you won't!
Russell?- Russell!- Kevine yardım edeceğim!

But our Kevin is right in there and he doesn't care.
Ama bizim Kevinimiz burada ama Gregin umurunda değil.

I knew I wanted to marry Kevin after our first date.
Ben Kevinle ilk buluşmamızdan sonra evlenmek istedim.

But our Kevin is right in there and he doesn't care.
Bizim Kevinimiz tam burada ve onun umurunda bile değil.

Fiona! Oops! I was just giving Kevin a congratulatory kiss.
Aman… Fiona! Kevine kutlama öpücüğü veriyordum.

Because we make each other happy. I wanted to marry Kevin.
Kevinle, birbirimizi mutlu edeceğimiz için evlenmek istedim.

Russell? I'm gonna help Kevin, even if you won't! Russell!
Russell?- Russell!- Kevine yardım edeceğim!

I'm marrying Kevin today and there's nothing you can do about it.
Bugün Kevinle evleniyorum ve yapabileceğin bir şey yok.

Nothing you can do about it. I'm marrying Kevin today and there's.
Bugün Kevinle evleniyorum ve yapabileceğin bir şey yok.

I wanted to marry Kevin because we make each other happy.
Kevinle, birbirimizi mutlu edeceğimiz için evlenmek istedim.

And, and his situation. you know, we took advantage of Kevin Me and my friends.
Ben ve arkadaşlarım Kevinden ve onun durumundan yararlandık.

I had to ask Kevin to leave his office and come and pick me up.
Kevinden ofisten ayrılıp, beni almaya gelmesini istemek zorunda kaldım.

The 20th century was entirely mine? Kevin, could possibly deny.
KEVIN, iNKAR EDEBiLiR Ki… KiM OLUR DA… YiRMiNCi YÜZYILIN BENiM ESERiM.

When we have finished with Kevin, I want to go to Sizemore, see Miriam and Karim.
Kevinle işimiz bitince Sizemorea gidip Miriam ve Karimi görmek istiyorum.

That's a draft letter from Kevin to the Arizona regulator.
Bu Kevinden Arizona regülatöre yazılan evrak taslağı.