NATIVE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• yerli
• yerel
• ana
• özgü
• native
• kızılderili
• anadili
• anavatanı
• yerlisi
• yerlileri
• yerlilerinin

Native Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Native Son?
Native Sonmı okuyorsun?

What you got there? Native Son?
Native Sonmı okuyorsun? O nedir?

Native Dancer, the horse.
Native Dancer bir at.

What about the Native Americans?
Amerikanın yerlilerinden ne haber?

Native new yorker?
New Yorkun yerlisiyiz galiba?

She speaks French like a native.
Fransızcayı anadili gibi konuşuyor.

Native- What's he saying, Bill?
Native Ne diyor Bill?

They used to keep Native Dancer down there.
Native Dancerı burada besliyorlardı.

Do you want to know what a Native is?
Yerlinin ne olduğunu bilmek istiyor musun?

The Native… What's his name?
Kızılderili, ismi ne onun?

You may have gone native, but I know you!
Yerlileşmiş olabilirsin, ama seni tanıyorum!

Native to this continent. They saw an emu, a large bird.
Bu kıtaya özgü büyük bir kuş olan Emuyu gördüler.

Hopeless is third. Native Winkler is second.
Native Winkler ikinci, Hopeless üçüncü.

Native to Asia and not can grow from seeds.
Anavatanı Asya olan bu bitki tohum ile yetişmeyen bir bitkidir.

It is privately owned by the Elim Native Corporation.
ANCSA şirketi Elim Native Corporation dır.

It's a native hunting tradition, isn't it?
Bu, yerlilerin av geleneği, değil mi?

Did you use those to beat up on this little native man?
Onları bu zavallı yerliye saldırmak için mi kullandın?

And, of course, African-Americans. Native Americans, Pacific Islanders, Hispanic.
Kızılderili, Pasifik Adalı, Hispanik ve tabii ki, Afrikalı Amerikalılar.

Did you that the pilgrims actually stole America from the Native Americans?
Seyyahların Amerika topraklarını Yerlilerden çaldığını biliyor muydunuz?

They are native to Africa and Asia, and two species occur in Europe.
Anavatanı Avrupa, Asya ve Afrika olmasına karşın iki türü güneydoğu Avustralyada bulunur.

Well… I'm pretty sure that's what native Americans believe.
Şey, Amerikan yerlisinin neye inandıklarına oldukça eminim.

Children with a native tongue other than Turkish cannot learn it in public schools.
Anadili Türkçeden farklı olan çocuklar devlet okullarında dillerini öğrenemiyorlar.

These were all war rituals of the Native American Plains Indians.
Bunların hepsi Amerikan yerlilerine ait savaş ritüelleri.

Aside his native Turkish language, he speaks French and English fluently.
Anadili Boşnakça olmasına rağmen, İngilizce, Fransızca ve Almanca dillerini akıcı derecede konuşabilmektedir.

Just to show the parents that we have a native English teacher.
Ailelere anadili İngilizce olan bir çalışanımız var diye gösterelim, yeter.

Aside from speaking native English, Lau is also fluent in Mandarin, Korean and Cantonese.
Launun anadili İngilizce olmasına rağmen, Korece, Mandarin ve Kanton bilmektedir.

Macadamia integrifolia is a tree in the Proteaceae family, native to Queensland in Australia.
Macadamia integrifolia Proteaceae ailesinden, Queensland, Avustralyaya özgü bir ağaçtır.

And the Native Americans saw those strange visitors as deities possessed of supernatural powers.
Ve yerliler de bu tuhaf ziyaretçileri doğaüstü güçlere sahip tanrılar olarak gördüler.

A single plainclothes fur trader accompanied by one of our more trusted native scouts.
Sivil giyimli bir kürk tüccarına güvenilir yerlilerden oluşan keşif birliklerimizden biri eşlik edecek.

Macadamia integrifolia is a tree in the flowering plant family Proteaceae, native to Queensland in Australia.
Macadamia integrifolia Proteaceae ailesinden, Queensland, Avustralyaya özgü bir ağaçtır.