SHINING EXAMPLE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• parlayan bir örnek

Shining example Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Are you a shining example.
Sen çok mu matah bir örneksin?

A shining example of chivalry.
Şövalyeliğin parlayan bir örneği.

This is your shining example?
Bu mu sizin muhteşem örneğiniz?

Another shining example of how well the penal system works.
Ceza sisteminin mükemmel işleyişinin parlak bir örneği.

And he was gonna be your shining example.
Senin başarı örneğin olacaktı.

You're a shining example of this army.
Ordumuzun parlayan bir örneğisin.

What a great couple. A shining example!
Ne muhteşem bir çift Mükemmel bir örnek!

You're a shining example of this army.
Ordumuzun parlayan bir örneğisiniz.

New York Knights powerhouse hitter, Roy Hobbs a shining example to his young fans.
New York Knightsın olağanüstü vurucusu Roy Hobbs. Genç hayranları için parlak bir örnek.

She was a shining example to people everywhere.
O her yerde insanlar için parlayan bir örnekti.

Of successful collaboration and such like. They kept talking about shining examples.
Başarılı işbirliğinin parlayan örneğinden ve buna benzer şeylerden konuşup duruyorlardı.

Why,'cause he's such a shining example of fatherhood?
Neden? Çünkü çok ışıldayan bir örnek olduğu için mi?

A-a-a shining example He will be remembered as a son, a friend.
Bir evlat… bir arkadaş… ve Hilltopın gücü ve esas ahlakının… parlak bir örneği olarak hatırlanacak.

My dream is to make South Kharun a shining example for all of Africa.
Hayalim, Güney Kharunun Afrika için parlak bir örnek olması.

A-a-a shining example as a son, a friend… He will be remembered.
Bir evlat… bir arkadaş… ve Hilltopın gücü ve esas ahlakının… parlak bir örneği olarak hatırlanacak.

To the Singapore legal system, a shining example to the free world!
Singapur adalet sistemine.- Özgür dünyaya parıldayan bir örnek!

A-a-a shining example He will be remembered of Hilltop's strength and fundamental decency, as a son, a friend.
A-a-a parlayan bir örnek bir oğul olarak, bir arkadaş… O hatırlanacak.

He will be remembered a-a-a shining example as a son, a friend.
A-a-a parlayan bir örnek bir oğul olarak, bir arkadaş… O hatırlanacak.

A-a-a shining example of Hilltop's strength and fundamental decency, He will be remembered as a son, a friend.
A-a-a parlayan bir örnek bir oğul olarak, bir arkadaş… O hatırlanacak.

And frankly, um, I-I don't see you as the most shining example for the benefits of therapy.
Açıkçası, seni terapinin faydaları için en parlak örnek olarak görmüyorum.

Of Hilltop's strength and fundamental decency, He will be remembered as a son, a friend… a-a-a shining example.
A-a-a parlayan bir örnek bir oğul olarak, bir arkadaş… O hatırlanacak.

You have been a shining example of how to hold such a position.
Böyle bir mevkide nasıl kalınacağının parlak bir örneği oldunuz.

As a son, a friend… He will be remembered a-a-a shining example.
Bir evlat… bir arkadaş… ve Hilltopın gücü ve esas ahlakının… parlak bir örneği olarak hatırlanacak.

You, my friend, are a shining example of what it means to be a bomb-ass female.
Sen, arkadaşım, bomba bir kadın olmanın parlak bir örneğisin.

He will be remembered as a son, a friend… a-a-a shining example.
Bir evlat… bir arkadaş… ve Hilltopın gücü ve esas ahlakının… parlak bir örneği olarak hatırlanacak.

I couldn't be prouder. You, my friend, are a shining example of what it means to be a bomb-ass female.
Sen, arkadaşım, bomba bir kadın olmanın parlak bir örneğisin.

As a son, a friend… of Hilltop's strength and fundamental decency, He will be remembered a-a-a shining example.
A-a-a parlayan bir örnek bir oğul olarak, bir arkadaş… O hatırlanacak.

He will be remembered a-a-a shining example as a son, a friend.
Bir evlat… bir arkadaş… ve Hilltopın gücü ve esas ahlakının… parlak bir örneği olarak hatırlanacak.

As a son, a friend… He will be remembered a-a-a shining example of Hilltop's strength and fundamental decency.
A-a-a parlayan bir örnek bir oğul olarak, bir arkadaş… O hatırlanacak.

Of Hilltop's strength and fundamental decency, a-a-a shining example as a son, a friend… He will be remembered.
A-a-a parlayan bir örnek bir oğul olarak, bir arkadaş… O hatırlanacak.