THEN YOU CAN GO ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• sonra gidebilirsin
• gidebilirsin o zaman

Then you can go Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Then you can go.
Gidebilirsin o zaman.

Shoot me dead then you can go.
Beni vurup sonra gidebilirsin.

Then you can go.
O zaman gidebilirsin.

Put him to bed, then you can go.
Onu yatır, sonra gidebilirsin.

Then you can go.
O zaman gidebilirsiniz.

Thank you. Then you can go.
Sonra gidebilirsin.- Teşekkür ederim.

Then you can go.
Ondan sonra gidebilirsin.

Fifteen minutes, please, then you can go.
Sadece 15 dakika, sonra gidebilirsin.

Then you can go.
Ondan sonra da gidersiniz.

Give me 24 hours, then you can go.
Benim için 24 saatini ayır; sonra gidebilirsin.

Then you can go.
Sonra da sen gidebilirsin.

Wake up and say something, then you can go.
Kalk ve bir şeyler söyle, sonra gidebilirsin.

Then you can go. Here.
Sonra gidebilirsin. Al.

Help me get this in the car, then you can go.
Şunu arabaya taşımama yardım et, sonra gidebilirsin.

Then you can go. Here.
Al. Sonra gidebilirsin.

We need information first, then you can go.
Önce bilgiye ihtiyacımız var, sonrasında gidebilirsin.

Then you can go.-No.
Gidebilirsin o zaman. -Hayır.

Put me to bed, then you can go. You win.
Sen kazandım. Beni yatağıma yatır, sonra gidebilirsin.

Then you can go.- No.
Hayır- Ondan sonra gidebilirsin.

Go and never darken my door again. Then you can go.
Git ve bir daha da kapımı çalma. Gideceksin.

No. Then you can go.
Gidebilirsin o zaman. -Hayır.

She will be right back with the bandages, then you can go.
Geldiğinde koluna sargı yapacak ve sonra gidebilirsin.

Then you can go, right?
O zaman gidebilirsin, değil mi?

Put me to bed, then you can go. You win.
Beni yatağıma yatır, sonra gidebilirsin. Pekâlâ, sen kazandım.

Then you can go.- No.
Ondan sonra gidebilirsin.- Hayır.

And I need a glass of water, and then you can go.
Diktafonu hazırlayıp bir bardak su getirdikten sonra gidebilirsin.

Then you can go right over there.
Şuraya gidebilirsin o hâlde.

Please just help me find I. Sondheim then you can go, okay?
Lütfen L. Sondheimı bulmama yardım et sonra gidebilirsin, tamam mı?

So we can get a hold of you if something comes up, then you can go.
Böylece bir şey çıkarsa sana ulaşabiliriz. Sonra gidebilirsin.

We will need to notify one of your parents, then you can go.
Durumu annen ya da babandan birine bildirdikten sonra gidebilirsin.