TO DEFEND HIMSELF ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

[tə di'fend him'self]

To defend himself Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
He learned to defend himself.
I saw the major attacked by the prisoner and forced to defend himself, sir.
Mahkum saldırdı, binbaşı da kendini savundu, efendim.
He may try to defend himself.
Kendini korumaya çalışabilir.
Even a murderer has a right to defend himself.
Bir katilin bile kendini savunma hakkı vardır.
Tried to defend himself, ya know?
Kendini savunmaya çalıştı?
Tom has the right to defend himself.
Tomun kendini savunma hakkı var.
Vincent tried to defend himself and hit him with it, right?
Vincent da kendini savunmak istedi ve adama vurdu, değil mi?
I'm teaching him how to defend himself.
Ona kendini nasıl savunacağını öğretiyorum.
He knows how to defend himself. I told you.
Kendini nasıl savunacağını biliyor. Sana söyledim.
Shouldn't we give him a chance to defend himself?
Kendini savunması için ona bir şans vermemiz gerekmez mi?
Velchaninov manages to defend himself, injuring his left hand.
Kendini savunmayı başaran Velçaninov, elini yaralayarak kurtulur.
And Rustom should get one fair chance to defend himself.
Ve sanırım Rustoma kendini savunma şansı verilmeli.
He would better be ready to defend himself. After what he did to Murphy.
Sonra kendini korumaya hazır olsun zaten. Öyle mi? Murphye yaptıklarından.
He's got to learn how to defend himself.
Kendini savunmayı öğrenmesi lazım.
How could a man learn to defend himself by watching animals behave like.
Hayvanları seyrederek, onlar gibi davranarak kendini savunmayı öğrenir? İnsan nasıl olur da.
Tom had the right to defend himself.
Tomun kendini savunma hakkı vardı.
How could a man learn to defend himself by watching animals behave like.
İnsan nasıl olur da… davranarak kendini savunmayı öğrenir? hayvanları seyrederek, onlar gibi.
Tom had no chance to defend himself.
Tomun kendini savunma şansı yoktu.
So he tries to defend himself.
Kendini korumaya çalışıyor.
You will force him to defend himself!
Kendini savunmak zorunda kalacak!
Now, he tries to defend himself.
Şimdi, kendini savunmaya çalışıyor.
Tom had the right to defend himself.
Tom kendini savunma hakkına sahipti.
Tom has the right to defend himself.
Tom kendini savunma hakkına sahiptir.
Probably trying to defend himself.
Muhtemelen kendini korumaya çalışıyordu.
You will force him to defend himself!
Onu kendini korumaya zorlayacaksınız!
Tom didn't even try to defend himself.
Tom kendini savunmaya çalışmadı bile.
Tom is learning how to defend himself.
Tom kendini nasıl savunacağını öğreniyor.
Tom wants to learn to defend himself.
Tom kendini savunmayı öğrenmek istiyor.
Tom wanted to learn to defend himself.
Tom kendini savunmayı öğrenmek istedi.
Kid definitely knew how to defend himself.
Çocuk kendini nasıl savunacağını kesinlikle biliyordu.
Sonuçlar: 179, Zaman: 0.0536

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce