TO SEE THE JUDGE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• yargıcı görmeye
• yargıçla görüşme
• hakimi görmeye
• yargıcı görmem
• yargıçla görüşmek

To see the judge Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

To see the judge.
Yargıcı görmeye.

I need to see the Judge.
Hakimi görmem lazım.

To see the judge.
Hakimi görmeye geldim.

I need to see the Judge.
Yargıcı görmem gerek.

To see the judge?
Yargıcı görmek için mi?

I went to see the judge.
Yargıcı görmeye gittim.

And I'm gonna need your cell until we can find time to see the judge tomorrow.
Yarın yargıçla görüşme ayarlayana kadar telefonun bende kalacak.

Time to see the judge.
Hakimi göreceğiz.

I thought we were here to see the judge.
Hâkimi görmek için burada olduğumuzu sanıyordum.

I need to see the judge. Hello.
Merhaba. Yargıçla görüşmem gerekiyor.

I would like to see the judge.
Yargıcı görmek istiyorum.

I want to see the judge, but I was told to expect.
Hakimi görmek istedim ama beklememi söylediler.

We would like to see the judge.
Yargıçla görüşmek istiyoruz.

To see the judge tomorrow. And I'm gonna need your cell until we can find time.
Yarın yargıçla görüşme ayarlayana kadar telefonun bende kalacak.

I need to see the Judge.
Yargıcı görmem gerekli.

Excuse me, I need to see the judge.
Affedersiniz, yargıcı görmem gerekiyor.

I want to see the judge.
Hakimi görmek istiyorum.

We're going to see the judge.
Yargıcı görmeye gidiyoruz.

I want to see the judge!
Yargıcı görmek istiyorum!

Hello. I need to see the judge.
Merhaba. Yargıçla görüşmem gerekiyor.

He went to see the judge, didn't he?
An2} Yargıcı görmeye gitti, değil mi?

Good. I'm off to see the judge.
Ben hakimle görüşmeye gidiyorum. Güzel.

I'm off to see the judge.
Ben hakimle görüşmeye gidiyorum.

Good. I'm off to see the judge.
Güzel. Ben hakimle görüşmeye gidiyorum.

I demand to see the Judge! Guard!
Yargıçla görüşme talep ediyorum! Gardiyan!

So it looks like we can get in to see the judge this afternoon.
Anlaşılan o ki bu öğlen hakimle görüşemeyeceğiz.

I have got to see the judge, he sent for me.
Yargıcı görmem gerekiyor, beni çağırtmış.

There's a young lady who wishes to see the judge, but she has no appointment.
Bir hanım yargıçla görüşmek istiyor, ama randevusu yok.

I demand to see the judge!
Yargıçla görüşme talep ediyorum!

We would like to see the judge. Howdy ma'am.
Merhaba efendim. Yargıçla görüşmek istiyoruz.