WE'RE GOING TO LUNCH ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• yemeğe gidiyoruz
• yemeğe gideceğiz
• öğle yemeğine gidiyoruz

We're going to lunch Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

We're going to lunch.
Yemeğe gidiyoruz.

Get dressed. We're going to lunch.
Yemeğe gidiyoruz. Giyin.

We're going to lunch.
Biz yemeğe gidiyoruz.

Get dressed. We're going to lunch.
Giyin. Yemeğe gidiyoruz.

We're going to lunch.
Öğle yemeğine gidiyoruz.

Tomorrow, we're going to lunch.
Yarın akşam yemeğine çıkıyoruz.

We're going to lunch.
Öğle yemeğine çıkıyoruz.

Get dressed. We're going to lunch.
Giyin hadi, yemeğe gidiyoruz.

We're going to lunch.
Öğle yemeğine çıkacağız.

Come on, penny. we're going to lunch.
Hadi Penny. Yemeğe çıkalım.

We're going to lunch.
Beraber yemeğe çıkacağız.

Garfield, we're going to lunch.
Garfield, Brenda ile yemeğe çıkıyorum.

We're going to lunch.
Öğle yemeği için gidiyoruz.

Well, actually, honey, we're going to lunch.
Aslında tatlım, Biz yemeğe gidiyoruz.

We're going to lunch at 1:00.
De öğle yemeğine gidiyoruz.

You and me, Thanks. we're going to lunch.
Sen ve ben… yemeğe gideceğiz. Teşekkürler.

We're going to lunch. Get dressed.
Giyin hadi, yemeğe gidiyoruz.

All right then, I guess we're going to lunch.
Pekala, o halde sanırım yemeğe çıkıyoruz.

We're going to lunch, Mrs. Valentina.
Bayan Valentina öğle yemeğine gidiyoruz.

No, I invited you. And we're going to lunch.
Hayır, ben seni davet ettim ve yemeğe gideceğiz.

We're going to lunch. Thanks. You and me.
Sen ve ben… yemeğe gideceğiz. Teşekkürler.

Cassie's in the guest room. We're going to lunch.
Misafir odasında Cassie var yemeğe çıkacaktık.

Thanks. We're going to lunch.
Yemeğe gidiyoruz. Sağ ol!

I'm calling Megan right now and telling her we're going to lunch today.
Şimdi Meganı arayıp bu öğlen yemeğe gideceğimiz söylüyorum.

All right, we're going to lunch, right?
Tamam, yemeğe çıkıyoruz değil mi?

We're going to lunch in a minute. You can wash your hands?
Yemeğe gideceğiz.- Ellerimi yıkayabilir miyim?

You can wash your hands. We're going to lunch in a minute?
Yemeğe gideceğiz.- Ellerimi yıkayabilir miyim?

You and me, we're going to lunch. Thanks.
Sen ve ben… yemeğe gideceğiz. Teşekkürler.

We are going to lunch tomorrow.
Yarın yemeğe gidiyoruz.

Watch what? I thought we were going to lunch.
Yemeğe gidiyoruz sanıyordum.- Neyi?