WE COULD FIND ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• bulabiliriz
• bulabileceğimizi
• bulabildiğimiz
• bulamadık
• bulabilirsek
• buluruz
• bulabilirdik
• bulabileceğimize
• bulacağımızı
• bulabilir miyiz
• bulabilirsek bütün dövmeleri çözmemize yardımcı olabilir

We could find Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

We could find a little house.
Küçük bir ev buluruz.

You know where we could find him?
Onu nerede buluruz biliyor musun?

We could find one on sale.
Satılık bi tane bulabilirdik.

And that, in theory, we could find a cure.
Ve teorimize göre bir kür bulabiliriz.

I bet we could find him by… By the raft.
Salın orada onu bulabileceğimize eminim.

Did he tell you where we could find the Eye?
Gözü nerede bulabileceğimizi söyledi mi?

None that we could find. At least none under that name.
Bulamadık. En azından o isimle yok.

Only their dead. Last night we could find none.
Dün gece hiçbirini bulamadık, sadece ölüler.

What if we could find new evidence.
Ya yeni bir delil bulabilirsek.

It would be him. If anyone knows where we could find him.
Onu nerede bulabileceğimizi bilen varsa o kişi odur.

Last night we could find none, only their dead.
Dün gece hiçbirini bulamadık, sadece ölüler.

I'm sorry. This was the best place we could find for him.
Üzgünüm ama onun için bulabildiğimiz en iyi oda burasıydı.

Last night, we could find none of them, only their dead.
Dün gece hiçbirini bulamadık, sadece ölüler.

So, we starting collecting as many bugs as we could find.
O yüzden bulabildiğimiz kadar böcek biriktirmeye başladık.

Would you know where we could find Justin's father?
Justinin babasını nerede bulabileceğimizi biliyor musun?

Maybe we could find something that showed she lived there?
Belki orada yaşadığını gösteren bir şey bulabiliriz?

It would be helpful if we could find the receipt.
Eğer faturasını bulabilirsek, çok yardımı olur.

Perhaps if you told us the name of the woman who abducted you, we could find her.
Belki sizi kaçıran kadının adını söyleseniz… onu bulabiliriz.

If anyone knows where we could find him, it would be him.
Onu nerede bulabileceğimizi bilen varsa o kişi odur.

Which makes Melissa Wincroft our primary, that clears if we could find her.
Bu eğer onu bulabilirsek Melissa Wincroftu asıl şüpheli yapar.

Kobayashi told us where we could find Fenster.- What call?
Kobayashi, Fensterı nerede bulabileceğimizi söyledi. Ne telefonu?

I mean, we could find a memo signed by the entire united nations security council.
Yani, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından imzalanmış kısa bir not bulabilirdik.

Listen, I was thinking, if we could find the typewriter.
Bak, düşünüyordum da eğer asıl daktiloyu bulabilirsek.

But I think we could find a way to go. It's been for you kids.
Ama bence gitmenin bir yolunu bulabiliriz. Orası çocuklar için.

Kobayashi told us where we could find Fenster.- What call?
Kobayashi bize, Fensteri nerede bulabileceğimizi söyledi.- Ne telefonu?

Bigger bugs! We could find bigger bugs to come here and fight.
Büyük böcekler! Buraya gelecek ve savaşacak daha büyük böcekler bulabiliriz.

We cut down the largest tree we could find so we could make a canoe.
Bulabildiğimiz en büyük ağacı kestik böylece bir kano yapabildik.

If we move there we could find a Korean grandma to babysit.
Oraya taşınırsak bakıcılık yapması için Koreli bir büyükanne bulabiliriz.

We took him to the best doctors we could find, but none of them had any idea.
Onu bulabildiğimiz en iyi doktorlara götürdük ama hiçbiri anlayamadı.

It's the best material we could find, what with priorities and all.
Bulabildiğimiz en iyi madde, bir takım öncelikler de sağlamıyor değil.