WE HAVEN'T GOT MUCH TIME ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• fazla vaktimiz yok
• fazla vaktimiz

We haven't got much time Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

We haven't got much time.
Çok fazla vaktimiz yok.

Now, please, we haven't got much time!
Şimdi, lütfen, Fazla vaktimiz yok!

We haven't got much time.
Yani fazla vaktimiz yok.

That's enough. We haven't got much time.
Fazla vaktimiz yok. Bu kadar yeter.

We haven't got much time. Yeah.
Evet. Fazla vaktimiz yok.

That's enough. We haven't got much time.
Bu kadar yeter. Fazla vaktimiz yok.

We haven't got much time. Yeah.
Fazla vaktimiz yok. Evet.

Please! Robyn, we haven't got much time.
Robyn, çok fazla vaktimiz yok. Lütfen!

We haven't got much time.
Gitsek iyi olur. Fazla zamanımız yok.

Now, please, we haven't got much time!
Şimdi lütfen, pek fazla vaktimiz kalmadı! O kaptı!

We haven't got much time.
Hadi amca, çok vaktimiz yok.

I have banked the fires. We haven't got much time.
Ateşi külledim. Fazla vaktimiz kalmadı.

John, we haven't got much time.
John, pek vaktimiz yok.

I know this is out of line, but we haven't got much time.
Bunun uygunsuz olduğunu biliyorum, ama fazla vaktimiz yok.

Yeah.- We haven't got much time.
Evet. Fazla vaktimiz yok.

The dead are sailing straight for us. Carina, we haven't got much time.
Ölü yelken bizi doğrudan. Carina, fazla vaktimiz yok.

Yeah.- We haven't got much time.
Fazla vaktimiz yok. Evet.

Hurry up, we haven't got much time.
Acele et, çok vaktimiz kalmadı.

We haven't got much time.
Pek fazla zamanımız kalmadı.

Ronnie! We haven't got much time.
Ronnie! Çok vaktimiz yok.

We haven't got much time.
Bizim fazla zamanımız yok.

Carina, we haven't got much time.
Carina, fazla vaktimiz yok.

We haven't got much time. I have banked the fires.
Ateşi külledim. Fazla vaktimiz kalmadı.

Robyn, we haven't got much time.
Robyn, çok fazla vaktimiz yok.

We haven't got much time.
Fazla zamanımız yok, yakında gün ağaracak.

Yeah. We haven't got much time Hmm?
Evet. Fazla vaktimiz yok.

We haven't got much time before the movie.
Eğer filme yetişeceksek o kadar vaktimiz yok.

Yeah. We haven't got much time Hmm?
Fazla vaktimiz yok. Evet?

Then we haven't got much time, my darling.
O zaman fazla vaktimiz yok, sevgilim.

We have not got much time left.
Çok fazla zamanımız kalmadı.