ÇELIŞIYOR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• widerspricht
• widersprechen

Çelişiyor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Cümlelerin çelişiyor.
Sätzen widerspricht.

İslam düşmanlığı Avrupanın ruhuyla çelişiyor.
Islamophobie widerspricht dem Geist Europas.

Benim ülkemde çelişiyor.
In Ihrem Land widersprechen.

Adrielın yaptıkları inandığın her şeyle çelişiyor.
Adriels Arbeit widerspricht allem, an das du glaubst.

Cuban kendisiyle çelişiyor.
Cuban widerspricht seinem eigenen Credo.

Gül: İslam düşmanlığı Avrupanın ruhuyla çelişiyor.
Gül:"Islamfeindlichkeit widerspricht dem Geist Europas".

Bilimsel verilerle çelişiyor.
Die Angaben widersprechen den wissenschaftlichen Erkenntnissen.

Bu bizim gereksinimimizle çelişiyor, onları senkronize etmeyi istiyoruz.
Das widerspricht unserer Anforderung: wir wollen sie synchron halten.

Belediye başkanı çelişiyor.
Bürgermeister widerspricht.

Pruittin yorumları iklim değişikliği üzerine bilimsel araştırmalarla çelişiyor.
Pruitts Äußerungen widersprechen der wissenschaftlichen Forschung zum Klimawandel.

Sözlerinle davranışların hep çelişiyor. Ama Meng Hsin-yu.
Aber Meng Hsin-yu, deine Worte widersprechen immer deinen Taten.

AfDnin hareket tarzı ve sloganları anayasanın ruhuyla çelişiyor…”.
Handeln und Parolen der AfD widersprechen dem Geist des Grundgesetzes.“.

Sonuyla başı çelişiyor.
Das Ende widerspricht dem Anfang.

Önce Kristopherın değil Damianın çıktığını söylediler, bu da ifadeyle çelişiyor.
Sie sagen, dass Damian zuerst ging, nicht Kristopher, das widerspricht der Aussage.

Belediye başkanı çelişiyor.
Bürgermeister widersprechen.

Sie sind hier: Başlama| Konsey Nordring hakkında karar: Sosyal liste CDU adamı Kerkhoff ile çelişiyor.
Sie sind hier: Start| Ratsbürgerentscheid zum Nordring: Soziale Liste widerspricht CDU-Mann Kerkhoff.

Belediye başkanı çelişiyor.
Der Bürgermeister widerspricht.

Yardımcı antrenör kendisi ile çelişiyor.
Doch der Coach selbst widerspricht.

Buda söyledikleri ile çelişiyor.
Des Buddha widersprechen.

Bu da ABD Anayasası ile açıkça çelişiyor.
Das widerspricht klar der Verfassung der USA.

Belediye başkanı çelişiyor.
Der Oberbürgermeister widerspricht.

Bu doğrudan Yeşillerin politikasıyla çelişiyor.
Das widerspricht ganz klar der Grünen Politik.

Bu iki ifade birbiriyle çelişiyor.
Diese beiden Aussagen widersprechen einander.

Ancak tüm bunlar Avrupanın temel değerleriyle çelişiyor.
All das widerspricht den europäischen Grundwerten.

O araba hikayemizle doğrudan çelişiyor.
Dieser Wagen widerspricht direkt unserer Geschichte.

Rus partnerlerimizin bu tutumu önceki anlaşmalarımızla çelişiyor.
Diese Position der russischen Partner widerspricht prinzipiell unseren zuvor erzielten Vereinbarungen.

Sonuçlarımız bununla çelişiyor.
Unsere Ergebnisse widersprechen dem.

Bazı bildirilen ilkeler birbiriyle çelişiyor.
Einige der angekündigten Prinzipien einander widersprechen.

Diplomasi stratejimizle ciddi biçimde çelişiyor bu.
Das widerspricht sehr stark unserer diplomatischen Strategie.

İnternetten tarifler buldum… ama hepsi birbiriyle çelişiyor.
Ich habe auch Rezepte aus dem Internet, aber sie widersprechen einander.