Aşikar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Yüzbaşı aşikar.
Oldukça aşikar gözüküyordu.
Ama şimdi her şey aşikar.
Bu oldukça aşikar, oğlum.
Hasta olmadığın aşikar.
Bu kolay, ancak aşikar değil.
Zahir Herşeyde görünen aşikar.
Çok aşikar olduğu için böyle söylüyorsun.
Bence kısır olduğun aşikar.
Geleceği de, aşikar ki, göremiyorsunuz.
Ziyaretçi beklediğim aşikar.
Leonardın üzüldüğü, aşağılandığı aşikar.
Bence Annie olduğu aşikar.
Bu görüntü aslında… argümanımı baltalıyor… çünkü… çok aşikar.
Bu arada yetenek var, aşikar.
Bitki kökenli olduğu aşikar ve bu kadar aşındırıcı başka bir şey bilmiyorum.
Bu Chadin suçlu olduğu aşikar.
Üçüncüsü, kendini aşikar olarak kabul edilir.
Ama putperest işi oldukları aşikar!
Onun planın bir parçası olmadığı aşikar.
Mekanın en iyisi olduğu aşikar. Ne?
Hiç kullanılmamış. Tekne patladıktan sonra yerleştirildiği aşikar.
Senin kadar bilmedikleri aşikar.
Büyük oğlu John 1996da öldürülüp parçalanınca birilerine fena halde sinirlendiği aşikar.
Daha fazlasını yakalamak kolay,ancak aşikar değildir.
Aşırı kalabalık sorunumuz olduğu aşikar.
Mekanın en iyisi olduğu aşikar.
Gazeta Wyborczaya göre ülkenin içinde bulunduğu zorlukların sebebi aşikar.
Bir şey bilmemizi istemedikleri aşikar.
Brookfield Heightsa verilen kanun venizam sözünün tutulmadığı aşikar.