Ajandasını Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Az önce ajandasını bulduk.
Ajandasını görmek istemişsiniz.
Fosterın ajandasını görmem lazım.
Çay yapraklarını okuyacağım, eğer… Tommynin ajandasını getirirsen.
Annenin ajandasını almalısın.
Çay yapraklarını okuyacağım, eğer… Tommynin ajandasını getirirsen.
Az önce ajandasını bulduk.
Fransanın gelecek dönem başkanlığı,Paris 2015 bağlamında bir çözümler ajandasını destekleme kararı aldı.
Yaptığı sadece ajandasını kaybetmekti. Kaybettin… tamamen!
Belki ajandasını bilgisayara da geçirmiştir.
Size tek uyarım birilerinin ajandasını iletmek için burada olmadığımızı hatırlamanız.
Bu akşamın ajandasını tartışalım diye, herkesi bir araya getirmek istedim.
Eğer batı, Çin modeli ile rekabet etmeyi seçmesi vesonuç olarak dünya çapında özel kapitalizm ve liberal demokrasi ajandasını denemeye ve zorlamaya devam etmesi basitçe rüzgara karşı gitmek olur, Ama bu aynı zamanda, batının alacağı doğal bir duruş olur çünkü pek çok yönden bu Çin modelinin, önceliğini kaybetmiş demokrasi anlayışının ve devlet kapitalizminin bir zıttıdır.
Henüz ajandam yok, Sana randevu verir.
Ajandasında çok az sosyal faaliyet var.
Ajandasına göre Birminghamdan tanışıyormuşsunuz.
Ajandamı nereye bıraktım ben?
Lütfen önümüzdeki 1 hafta için ajandanıza“ kendinize” bir randevu yazın.
Kartvizitleriniz, ajandanız ve kısa mesajlarınız otomatik olarak yeni Nokia Lumia telefonunuza aktarılır.
Haskellın ajandasına göre ikisi yine buluşacakmış.
Ajandanızı getireyim Bakanım.
En azından Walkerın ajandası elimizde.
Onun ajandası.
Haftanın geri kalanında Tommynin ajandası nasıl?
Ajandamı gördün mü?
Ajandanı ben kaybetmedim, sen kaybettin.
Ajandamı kaybettim. Ne yaptı n?
Ajandada boş yer görüyor musun?
Ajandama göre, okulda bir işim vardı.
Ajandamda sabah yapacağım ilk iş olacak. bu sevgili kocacağım.