ANTIDOT ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Antidot Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Antidot işe yaradı.
Das Gegenmittel wirkt.
Kadın antidot, Eric.
Sie ist das Gegengift, Eric.
Antidot işe yaradı.- Evet.
Ja. Das Mittel wirkt.
Ama Cat dedi ki antidot.
Aber Cat sagte, das Gegenmittel.
Antidot bizimki kadar iyi.
Das Gegenmittel ist so gut wie unser.
Bunların hepsi antidot için mi?
Also… all das hier…- für ein Gegenmittel.
Ya antidot işe yaramazsa?
Was, wenn das Gegenmittel nicht wirkt?
Eğer ve sadece dediğim gibi yaparsan Antidotu alacaksın.
Wenn du genau das tust, was ich sage. Du bekommst das Gegengift.
Antidotu hemen alman gerek.
Du musst jetzt das Gegenmittel nehmen.
Kızınız için antidotu çoktan gönderdik.- Hayır.
Wir haben das Gegengift Ihrer Tochter schon geschickt.- Nein.
Antidotu verir misin Iütfen?
Geben Sie ihm jetzt bitte das Gegengift?
Her zaman çocuk için bir antidot bulundurulmalıdır.
Ein Antidot für die Behandlung des Kindes sollte stets verfügbar sein.
Antidot için yalvarmaya mı geldin?
Willst du um das Gegengift betteln?
Nasıl hayatta kaldığını bulacak ve bir antidot geliştirecek.
Wie du überlebt hast und entwickeln ein Gegengift. Wir finden heraus.
Antidot çalışıyor görünüyor.
Das Gegenmittel scheint zu funktionieren.
Ve orada bir'' bilinen zehir ve belirtiler'' dir ve'' antidot'' nerede.
Und wo gibt es ein„bekanntes Gift und Symptome“ und„Antidote“.
Antidotu bulup, buradan çıkacağım.
Ich finde das Gegenmittel und haue ab.
Wayne Enterprisea hemen gidip daha fazla antidot yapmanı istiyorum.
Sie müssen sofort zurück in die Firma gehen und mehr Gegengift herstellen.
Antidot üzerinde çalışıyorsun, değilmi?
Du arbeitest am Gegenmittel, oder?
Proje sürerken, 3 yıl boyunca antidot arayıp durduk doktor.
Wir suchen seit drei Jahren nach einem Gegenmittel seit das Projekt existiert, Doktor.
Elinde antidot olduğunu söyledi.- Hayır,!
Er sagte, dass er ein Gegenmittel hat!
Virüs durdurulamaz bir şekilde 24 saatte öldürüyor ve aşısı veya antidotu yok.
Der Virus tötet innerhalb 24 Stunden. Es gibt kein Gegengift oder einen Impfstoff.
Bu arada, antidotu hanginiz verecek?
Übrigens, wer gibt mir das Gegenmittel?
Bu durumda köpeğinize yardım edin, doktorlar sadece semptomatik olarak mevcut olabilir, çünkü antidot mevcut değildir.
Helfen Sie Ihrem Hund in diesem Fall die ärzte nur symptomatisch, da Gegenmittel gibt es nicht.
Belki antidot yanındadır dikkat et.
Vielleicht hat er das Gegenmittel. Sei vorsichtig.
Aktif maddeler Hidroksokobalamin( Vitamin B12) Kullanım Cyanokit,siyanür ile zehirlenme için antidot olarak kullanılır.
Wirkstoffe Hydroxocobalamin(Vitamin B12)Verwendung Cyanokit wird als Antidot für die Vergiftung mit Cyanid verwendet.
Ben antidotu hazırlarken onu sabit tutun.
Haltet ihn fest, während ich das Gegenmittel vorbereite.
DDT Kalsiyum Klorür, Kalsiyum Glukonat Bu antidotlar intravenöz yöntemle 10 ml% 10 çözelti halinde uygulanır.
DDT Calciumchlorid, Calciumgluconat Diese Gegenmittel werden intravenös in 10 ml 10% iger Lösung verabreicht.
Antidot kanındaki ağır metali uzaklaştıracaktır.
Die Chelation wird die Schwermetalle aus Ihrem Blut entfernen.
DDT Kalsiyum klorür, kalsiyum glukonat Bu antidotlar, 10 ml% 10luk bir çözelti ile intravenöz olarak uygulanır.
DDT Calciumchlorid, Calciumgluconat Diese Gegenmittel werden intravenös in 10 ml 10% iger Lösung verabreicht.
Sonuçlar: 38, Zaman: 0.0424
S

Antidot eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca