ASALAK ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Asalak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Çirkin asalak!
Hässlicher Mistkerl!
Asalak hala zayıflıyor.
Der Parasit wird immer schwächer.
Don gibi asalak değilim!
Kein Saftsack wie Don!
Çek ellerini, seni asalak.
Finger weg, du Parasit.
Bunlar asalak solucanlar.
Dies sind parasitäre Fadenwürmer.
İnsanlar da tercüme ediyor
Sence ben gerçekten asalak mıyım?
Bin ich echt eine Hausbesetzerin?
Bana asalak dedi Thomas!
Er hat mich Blutsauger genannt, Thomas!
Neyi?- Sence ben asalak mıyım?
Was?- Bin ich ein Schmarotzer?
Bu asalak arabasında yaşıyor olmalı.
Das Ekel lebt scheinbar im Auto.
Bir dolu küçük asalak düşüncen var.
Ich weiß. Viele arme, kleine Gedanken.
Bu asalak geminizde ne yapıyor?
Was will denn dieser Parasit auf Ihrem Schiff?
İki yüzlü hırsız asalaklar sizi!
Ihr verräterischen, diebischen Schmarotzer!
Bunaklar, asalaklar, ben buraya aitim.
Idioten, Schmarotzer, ich gehöre hierher.
Ne cüretle soru sorarsın, asalak!
Wie kannst du's wagen, Fragen zu stellen! Du Lustmolch!
Hey, asalak, seninle konuşuyorum!
Hey, du Schnorrer! Ich rede mit dir!.
Ve şimdi kurtuluş bu asalak arı ile gerçekleşiyor.
Und hier kommt die Erlösung in Form dieser parasitären Wespe.
Bu asalak düşündüğümden hızlı yayılıyor.
Dieser Parasit wächst viel schneller, als ich dachte.
Ilişkimizin ilk günlerinden Meğer benim asalak.
Offenbar hatte mein Parasit seit den frühen Tagen unserer Beziehung.
Şimdi de ben asalakmışım gibi bunu yüzüme vuruyor.
Und nun hält er es mir vor, als wäre ich ein Blutsauger.
Masum kurbanlarını avlayıp hayatlarını mahvediyor.Adam asalak.
Er lauert seinen Opfern auf und ruiniert ihr Leben.Er ist ein Gauner!
Doğan gereği asalak olman seni kalıtsal olarak kötü yapmaz.
Nur weil man ein Parasit ist, muss man nicht böse sein.
Budapeştede polisten sırf sen annemi yine benden çalabilesin diye kaçıp gelmedim seni cılız asalak.
Ich hab mich nicht in den Nachtflug von Budapest gequält, damit du mir schon wieder meine Mutter stiehlst, du knochiger, kleiner Parasit.
Keşke bütün asalak kurtçuklarda uyuşturucu madde olsaydı.
Wenn doch nur alle parasitären Würmer voll mit Drogen wären.
Asalak biri miyim yoksa bu konuşmadaki en akıllısı ben miyim?
Bin ich ein Stopfer oder der klügste Kerl bei diesem Telefonat?
Bu gece yalnız mı yesek… bu asalakları gönderelim köylülerle yesinler?
Sollen wir heute allein essen und diese Blutsauger zu den Bauern schicken?
Eğer asalak sıkıştırma yapıyorsa, bu onu gevşetebilir.
Wenn sich der Parasit zusammenzieht, löst das vielleicht seine Umklammerung.
Sahte bir şatoda kazara milyoner, ezik, asalak arkadaşlarınla, siyah metal oynadığın bir yatak odasında yaşıyorsun.
Du lebst in einer falschen Burg, hängst am Nippel deines zum Millionär gestolperten Loser-Freunds und spielst Black Metal in deinem Schlafzimmer.
Asalak kurtlar, kancalı kurtlar kamçılı kurtlar, şistozomiyazlar. Bu türlerin enfeksiyonları acı verici ve rahatsız edici olur.
Fadenwurm, Hakenwurm, Peitschenwurm, Schistosomiasis: Infektionen dieser Arten verursachen Schmerz und Unwohlsein.
Kapitalizmin asalak niteliği, militarizmin yükselmesinde de yansır.
Der parasitäre Charakter des Kapitalismus äußert sich auch im Anwachsen des Militarismus.
Yahudiler Asalak Sıfatıyla Başka Milletlerin Ve Devletlerin Vücutlarında Yaşadığı Hayat Özel Bir Niteliğe Sahiptir.
Im Leben des Juden als Parasit im Körper anderer Nationen und Staaten liegt eine Eigenart begründet.
Sonuçlar: 33, Zaman: 0.0302
S

Asalak eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca