Ayakkabıyla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Birkaç ayakkabıyla döneceğim.
Ich bringe Schuhe.
Hangi elbise ve ayakkabıyla?
Welche Kleidung und Schuhe?
Ayakkabıyla yatağa çıkmak yok!
Nicht mit den Schuhen aufs Bett!
Mutfağa ayakkabıyla girme!
Keine Schuhe in der Küche!
Ayakkabıyla olmuş. Görüyor musun, bu ayakizleri!
Sie wurden… von Schuhen gemacht… Oh!
İçi her türden ayakkabıyla doluydu.
Belegt mit Schuhen aller Art.
Buraya ayakkabıyla girme Watari!
Keine Schuhe hier drin, Watari!
Gigi Hadid podyumda tek ayakkabıyla yürüdü.
Gigi Hadid meisterte ihren Walk mit nur einem Schuh.
Hayır, ayakkabıyla ilgisi yok.
Nein, es ist nicht nur der Schuh.
Neredeyse her türlü üst ve ayakkabıyla yakışır.
Sie passen zu allen Arten von Oberteilen und Schuhen.
Hangi ayakkabıyla araba kullanmalı?
Welche Schuhe zum Autofahren?
Hiçbir garson işe topuklu ayakkabıyla gelmez.
Bei der Arbeit würde eine Kellnerin niemals hochhackige Schuhe tragen.
Hangi ayakkabıyla araba kullanmalı.
Mit welchen Schuhen Autofahren.
Kan lekesi, bir silah ve bir çift ayakkabıyla tutarlı.
Blutspritzer, die zu einem Schuss und einem Paar Schuhe passen.
Cidden tek ayakkabıyla mı çıktın?
Hast du wirklich nur einen schuh an?
Ayakkabıyla vurduğum için özür dilerim.
Sorry, dass ich dich mit dem Schuh geschlagen habe.
Sezona 100 bin ayakkabıyla giriyoruz.
Wir führen 4000 Paar Schuhe in der Saison.
Tek ayakkabıyla bu tünellerden geçiyordur?
In diesen Tunneln rumzulaufen mit nur einem Schuh?
Bu tünellerde tek ayakkabıyla koşulmaz ki!
In diesen Tunneln rumzulaufen mit nur einem Schuh?
Sen tek ayakkabıyla nasıl hayatta kalabilirsin ki?
Wie überlebst du mit einem Schuh?
Bir garson kız asla işe topuklu ayakkabıyla gelmez.
Bei der Arbeit würde eine Kellnerin niemals hochhackige Schuhe tragen.
Sanırım ayakkabıyla ilgili bir şeyler söyledi.
Ich denke, er hat irgendwas von Schuhen gefaselt.
Neredeyse her türlü üst ve ayakkabıyla kombinlenebilir.
Es kann mit fast allen Arten von Oberteilen und Schuhen kombiniert werden.
Ayakkabıyla yatağa çıkmak yok! Babanı dinle.
Nicht mit den Schuhen aufs Bett. Hört auf euren Vater.
Ayrıca kahverengi ayakkabıyla beyaz çorap giyerler!
Und sie tragen braune Schuhe zu weißen Socken!
Ayakkabıyla bir şeyi takip etmek için çok uzun bir yol.
Das ist eine lange Strecke, etwas mit einem Schuh zu verteilen.
Bakın, bizim eve ayakkabıyla girilmez, o yüzden.
Hört mal, wir ziehen im Haus die Schuhe aus, also.
Neon ayakkabıyla trendi görünmenin bir başka yolu da, jean ile kullanmak.
(5) Neon Schuhe trend ein anderer Weg, um mit Jean erscheinen.
Bana her gülümsediğinde kafasına ayakkabıyla vurmak istiyordum.
Immer wenn er gelächelt hat, wollte ich ihm einen Schuh ins Gesicht hauen.
Ve daha ayakkabıyla mücevherleri seçmeye bile başlamadım. Çok işim var.
Ich hab mit den Schuhen und dem Schmuck noch nicht mal angefangen.
Sonuçlar: 72, Zaman: 0.0229

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca