Böyle aceleyle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Nereye böyle aceleyle?
Wohin in solcher Eile?Böyle aceleyle nereye gidiyorsun?
Nereye gidiyorsun böyle aceleyle?
Wohin so eilig?Nereye Böyle Aceleyle Sedat?
Wohin denn nur so eilig?Nereye gidiyorsun böyle aceleyle?
Wohin willst du denn so eilig?Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Neden böyle aceleyle çıktın?
Warum hast du es so eilig?Böyle aceleyle nereye gidiyorsun?
Wohin gehst du so eilig?Nereye böyle aceleyle; topal karınca?
Wohin so eilig, ihr armen Fledermäuse?Böyle aceleyle nereye gidiyor?
Ufaklık böyle aceleyle nereye gitti?
Wo will sie denn so schnell hin, die Kleine?Böyle aceleyle nereye gidiyorsun?
Wo willst du so eilig hin?Curro! Curro! Böyle aceleyle nereye gidiyorsun?
Curro! Wo wollen Sie denn so schnell hin? Curro!Böyle aceleyle nereye gidiyorsun Nell?
Wohin so eilig, Nell?Merhaba evlat.- Böyle aceleyle nereye gidiyorsun bakalım?
Wohin willst du so eilig? Hallo, Sohn?Böyle aceleyle nereye gidiyorsun?
Wo willst du so schnell hin?Junior böyle aceleyle nereye gidiyor?
Wo will Junior denn so eilig hin?Böyle aceleyle nereye gidiyorsun?
Wohin willst du so geschwind?Junior böyle aceleyle nereye gidiyor?
Wohin ist Junior denn so eilig unterwegs?Böyle aceleyle nereye gidiyorsun?
Wohin willst du denn so eilig?Böyle aceleyle nereye gidiyor diye düşünürdüm.
Ich verstehe, wo man in einer solchen Eile sind.Böyle acele nereye gidiyorsun?
Wo willst du denn so eilig hin?Böyle acele nereye gidiyorsun?
Wo gehen Sie so schnell hin?Nereye böyle acele?
Wohin Sie so eilig?»?Böyle acele nereye gidiyorsun, Candan?”.
Wohin so schnell, Lumpen?“.Nereye böyle, acelen ne?”?
Was gibt es denn, warum so eilig?Nereye böyle acele?
Wo hinaus denn so geschwind?«?Neden böyle acele ediyorsun?
Wieso hast du es denn so eilig?Vicdanın bu kadar rahatsa neden böyle acele ediyorsun?
Wenn dein Gewissen Bu kadın neden kendisini terk etmek için böyle acele ediyordu ki?
Warum hatte sie es so eilig, von ihm wegzukommen?Sloan, böyle aceleye getiremem.
Sloan, ich kann das nicht so überstürzen.
