BARAJA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

zum Damm

Baraja Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Hepsi hemen baraja!
Sofort zum Damm!
Onları baraja götürüyor!
Sie führt sie zum Staudamm.
Gölündeki baraja.
Der See Conemaugh.
Dinle, o baraja geri dönmeliyim.
Ich muss zum Damm zurück.
Hepiniz hemen baraja.
Sofort zum Damm!
Katara… Baraja gitmek zorundayım.
Katara… Ich muss zum Damm.
Hepsi hemen baraja!
Alle sofort zum Damm!
Baraja gideceğini sanıyorduk.
Auf geht's. Wir dachten, du wärst am Damm.
Hepiniz hemen baraja.
Alle sofort zum Damm!
Bu yüzden baraja ondan önce ulaşmalıyız!
Wir müssen den Damm vor ihm erreichen!
Bir fizikçi, bir rahip vebir korsan baraja gidiyor. Al bunu.
Eine Physikerin, ein Pfarrer undein Pirat gehen zu einem Damm. Hier, nimm es.
O baraja sadece iki giriş noktası olması hoşuma gitmiyor.
Dass der Damm nur von zwei Punkten erreichbar ist.
Bu boru bizi baraja götürecek.
Dieses Rohr führt uns zum Damm.
Beni baraja götürün şeytan ayinlerinin yapıldığı yere?
Bringen Sie mich zum Stausee? Dort, wo das Ki-Matsuri gefeiert wurde?
Bu akşam raydan çıkartılmış trenlerin haberin aldık kundaklanmış ambarların ve de5. Mıntıkadaki baraja yapılan vahşi saldırının.
Heute Abend erreichten uns Berichte über entgleiste Züge,brennende Getreidespeicher und einen brutalen Angriff auf das Wasserkraftwerk in Distrikt 5.
Böyle koşarsam baraja daha geç varırım ve işler de biter.
Wenn ich so laufe, komme ich später zum Damm und die anderen sind fertig.
Baraja yapılan o saldırı gaddarca ve insanlık dışı bir yıkımdı.
Der Angriff auf das Kraftwerk war ein herzloser und unmenschlicher Akt der Zerstörung.
Böyle koşarsam baraja daha sonra geleceğim ve diğerleri hazır.
Wenn ich so laufe, komme ich später zum Damm und die anderen sind fertig.
Baraja yapılan saldırı… duygusuz… ve insanlık dışı bir tahripti.
Der Angriff auf das Kraftwerk war ein herzloser und unmenschlicher Akt der Zerstörung.
Baraja bir ekip yolladım ama ana kapının önünde bir ordu bekliyor… ve kapıyı deliyorlar.
Aber vor dem Haupteingang steht eine ganze Armee. Ich habe ein Team zum Damm'rausgeschickt.
Baraja yapılan saldırı, acımasızca ve… duygusuzca gerçekleştirilen bir yıkım.
Der Angriff auf das Kraftwerk war ein herzloser und unmenschlicher Akt der Zerstörung.
Baraja bir ekip yolladım ama ana kapının önünde bir ordu bekliyor ve kapıyı deliyorlar.
Ich habe ein Team zum Damm'rausgeschickt, aber vor dem Haupteingang steht eine ganze Armee. Sie bohren Löcher hinein.
Ayrıca baraja karşı mücadelelerine destek bulmak için Malezyanın diğer topluluklarına ve dünyanın her yanından çevreci topluluklara da çağrıda bulundular.
Außerdem haben sie an andere Gemeinden in Malaysia, sowie weltweit an Umweltnetzwerke appelliert, ihre Kampagne gegen den Staudamm zu unterstützen.
Barajın nasıl çalıştığını bilen tek kişi o.
Er weiß als Einziger, wie der Damm funktioniert.
Barajla ilgili bölümü o da duyacak.
Er wird den Abschnitt über den Damm hören.
Sen barajla mı ilgileniyorsun?
Interessiert dich der Damm?
Barajı ondan önce ele geçirmek zorundayız!
Wir müssen den Damm vor ihm erreichen!
Erman barajı kurdu. Erman estirdi.
Erman verblüffte alle. Erman rettet den Damm.
Bir baraj patlatmaya çalıştık.
Wir wollten einen Damm sprengen.
Barajı tamir etmeye bile çalışmıyorlar.
Sie versuchen nicht mal, den Damm zu reparieren.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.027

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca