Bardağı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bardağı ver.
Ihr Glas.Su Bardağı.
Bardağı al!
Nimm den Becher.Bu Cooperın bardağı, değil mi?
Das ist Coopers Glas, richtig?Bardağı getir.
Bring das Glas.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
bir bardak süt
bir bardak şarap
bir bardak çay
bardak su
bir bardak kahve
bir bardak şampanya
bir bardak suya
bardak kahve
bardak şarap
bardak çay
Daha
Isimlerle kullanım
Ayrıca kahvenin bardağı 25 sent.
Ve bardağı da.
Und das Glas.Masada kaç şarap bardağı var?''?
Bardağı beş kağıt.
Fünf Kröten ein Becher.Konuşurken bardağı ağzının önüne koy.
Halt dir den Becher beim Reden vor den Mund.Bardağı tut Jamie!
Halte den Becher fest, Jamie!Ping Pong, Bay Karnibadın bardağı boşalmasın. Her şey çok şenlikli.
Dass Mr. Karnibads Glas nicht zu leer wird. So festlich.O bardağı buraya getir.
Hier ist Ihr Glas.Gr sardunya ve 30 gr lavanta 3 su bardağı su döküp 15-20 dakika pişirin.
Bu bardağı ben alayım.
Ich nehme diese Tasse.Boğaz ve soğuktan yapılan içecekler 90 gr bitki ve 2 su bardağı su ile hazırlanır.
Trinken aus Halsschmerzen und Erkältungen werden aus 90 g Pflanzen und 2 Tassen Wasser zubereitet.O bardağı çok severdi.
Sie liebte den Becher.Ve her gün aynı bardağı, aynı çatalı, aynı tabağı kullanırsın.
Nimm dir immer dieselbe Tasse, dieselbe Gabel, denselben Teller.Bardağı kim kırdı?
Wer hat die Tasse zerbrochen?Tamam. Bardağı uzat bana.
Ja, ok. Gib mir das Glas.Bardağı Mecklera verdi.
Sie gibt ihr Glas Meckler.Şu iki bardağı alıp şöyle koyacağım.
Und jetzt stelle ich diese beiden Gläser drauf.Bardağı uzatsana dostum.
Gib mir ein Glas, Kumpel.Barmen, bu iki bardağı ve o viski şişesini bana bırak.
Barkeeper, ich brauche diese beiden Gläser und die Flasche Whisky.Bardağı kimin attığı net.
Klar, wer den Becher warf.Bu bardağı ben yaptım hatta.
Die Tasse habe ich selbst gemacht.Bardağı ez Muhteşem Kenny!
Zerschlag den Becher, Fantastischer Kenny!Bu bardağı Yusufa verdim.
Ich habe Youseff diese Tasse geschenkt.Bardağı da getir. Çabuk ol. Buraya gel.
Komm und bring die Gläser mit.Polis bardağı bulmayı başaramadı. Sayın Hakim.
Euer Ehren… die Polizei konnte das Glas nicht finden.
