Baskıcı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu baskıcı aşağı iner.
Farklı dedin, baskıcı değil.
Amazonun e-kitap dağıtımı da baskıcı.
Diğerleri baskıcı toplumlarla savaşır.
Bu anti-feminist ve baskıcı.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Baskıcı devlet bir erkek tecavüzcüdür.
Albay Luponun rejimi gaddar ve baskıcı.
Baskıcı kapitalistler için kazanıyorum.
Fakat Berlin polisi başından itibaren baskıcı tavırlarından vazgeçmedi.”.
Bu baskıcı hayaletler çok inatçı ve güçlüdürler.
Olduğunu fark edemiyor. Bakanlarından bazılarının ne denli gerici ve baskıcı.
Bu acımasız, baskıcı dünya uydurma kurallarla yönetiliyordu.
Tyranny- n. genellikle tek bir hükümdar altında baskıcı ve zalim hükümet.
İkisi de baskıcı, İkisinde de özel mahkemeler, savcılar var.
İsveç bayrağı karanlık ve baskıcı geçmişimizi hatırlatıyor.
Baskıcı hükümet fikri tamam ama bu zihin hapishanesine inanmıyorum.
Hatta mahkumlar uyurken bile bu baskıcı atmosferden kaçamıyorlardı.
Koyu tonlarda yapılan kilisenin iç dekorasyonu da çok baskıcı görünüyor.
Muhafazakar eğitimin baskıcı ve sıkıcı yöntemlerini sık sık eleştirdi.
Ün olumsuz tarafı sizi çok dogmatik,kısa görüşlü ve baskıcı hale getirebilir.
Aristoteles belki de baskıcı birlik üzerine endişelenen ilk Batılı filozoftu.
İsraili tanımayanlar ise ya tiranlık ya da baskıcı devletlerdir.
SaferVPN, örneğin, özellikle baskıcı ülkelerde yaşayan insanlara yardım etmesiyle tanınmaktadır.”.
Kitleler hala dualitenin ve fiziksel formun baskıcı dünyasına bağlı.
Başka herkese içinse baskıcı kuruluş USIDentin yetkilerinin kısıtlanmasını söyleyen bir tasarı.
Kitleler hala dualitenin ve fiziksel formun baskıcı dünyasına bağlı.
Oymaklar, önceki yöneticilerinin baskıcı tedbirleri altında uzun süre keder verici acılarla yoğrulmuştu.
Gerçekte, şu anda mültecilere karşı korunmak için sadece baskıcı önlemler alınıyor.
Ve 19. yüzyıllarda, acımasız, baskıcı kocası tarafından yok edilen romantik bir kurban olarak görüldü.
Bu söylentileri duymuştum ama o maçı izledikten sonra doğru olduğunu anladım. Baskıcı diktatör.