BATIL ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Sıfat
Isim
abergläubischer
batıl inançlı
batıl inançlı biri
abergläubisch
batıl inançlı
batıl inançlı biri
abergläubischen
batıl inançlı
batıl inançlı biri
abergläubische
batıl inançlı
batıl inançlı biri

Batıl Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Eğitimsiz, batıl.
Ungebildet, abergläubisch.
Batıl saçmalıklar işte.
Abergläubischer Schwachsinn.
Bu sadece batıl bir şey.
Es ist nur Aberglaube.
Bu batıl bir saçmalık adamım.
Das ist abergläubischer Unsinn.
Korku sizi batıl yapar.”.
Angst macht dich abergläubisch.“.
Combinations with other parts of speech
Bu batıl saçmalıklar yetti artık.
Schluss mit dem abergläubischen Unsinn.
Senin şu batıl zırvaların.
Dieser abergläubische Müll.
Gökyüzünde- Günün, Tüm gece batıl….
In den Himmel- Tag, alle Nächte abergläubisch….
Bunlar batıl insanlar.
Diese Leute sind abergläubisch.
Biraz alışkanlık biraz da batıl itikat.
Das ist teils Gewohnheit, teils Aberglaube.
Aptal batıl piç kurusu!
Blöder, abergläubischer Mistkerl!
Hayır yok inanmam batıl inanclara.
Keineswegs: Glaube Aberglaube Unglaube.
En son batıl eylemin ne zaman oldu?
Wann war deine letzte abergläubische Handlung?
Dezavantajları vardır? çok batıl olduğunu ve ne.
Nachteile? ist sehr abergläubisch, und was noch schlimmer ist.
Senin batıl mücadelen umurumda bile değil!
Mir ist dein abergläubischer Kreuzzug scheißegal!
Bu, Karma felsefesinin bir başka batıl yönüdür.
Dies ist ein weiterer abergläubischer Aspekt der Philosophie des Karma.
Bu batıl saçmalıklara inanmazdım bir de.
Ich habe nie an den abergläubischen Quatsch geglaubt.
Bu kek sembolü antik dini mitler ve batıl mucizeler var.
Dieser Kuchen ist ein Symbol der alten religiösen Mythen und Aberglauben Wunder.
Insanlar batıl inanç ve inançları vardı.
Damals lebten die Menschen voller Glauben und Aberglauben.
Sadece bir dünya çizmek, planlamak ve tepki vermek Korkak, batıl suçlu suçlarla dolu.
Du darfst nur auf eine Welt voller feiger und abergläubischer Krimineller reagieren.
Ben sık sık batıl kompulsiyonlarına karıştırmayın düşünüyorum.
Ich denke, wir verwechseln oft Zwänge mit dem Aberglauben.
Mallarınızı karşılıklı rıza ile yapılan ticaret dışında batıl ile( haram ve haksızlıkla) ara-nızda yemeyin.''.
Verzehrt euren Besitz nicht mit Aberglauben(Ungerechtigkeit), ausgenommen der Handel, den ihr mit eurem Einverständnis macht.
Din, batıl inanç ve doğaüstülük konusunda daha fazla inanca sahiptir.
Religion hat mehr Glauben im Aberglauben und im Übernatürlichen.
Onunla savaşa kalkmak, batıl ve namertçesine bir iş değil midir?
Steht etwa nicht fest, daß er immer mit List und Betrug und Hinterhälten kämpft?
Batıl sözler için, sayı 13 genellikle iyi, Ama biz iyi şeyler.
Für abergläubische verheißt die Zahl 13 meistens nichts Gutes, aber wir sind guter Dinge.
Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin”( Bakara 2/188).
Und zehrt nicht euren Besitz untereinander auf nichtige Weise auf“(Al-Baqarah 2:188).
Bu, senin batıl aklının alabileceği bir büyüden daha da tehlikeli.
Das ist gefährlicher als jeder Zauber, von dem dein abergläubischer Kopf träumen kann.
Yüzyıl- Kolombiya21. yüzyılda dahi batıl inanışlara sahip pek çok toplum yaşamaktadır.
Jahrhundert- Kolumbien Selbst im 21. Jahrhundert frönen manche Gesellschaften noch dem Aberglauben.
Hiçbir batıl inancı dikkate almam ve Katolikliğim en iyi itibardır.- Olurum.
Und mein katholischer Glaube war höchstens symbolisch. Ich gab nie etwas auf Aberglauben.
Herkesin felsefi ve batıl inançlarına göre yargılamak elbette ki!
Es wird sicherlich jedem überlassen, nach seinem philosophischen und abergläubischen Glauben zu urteilen!
Sonuçlar: 54, Zaman: 0.0209

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca