Bebekken Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu da ben bebekken.
En bebekken tatlı değilmiş.
Ben henüz bebekken olmuş.
Bebekken en az bir kez.
Jonathan daha bebekken ölmüştü.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
bir bebeğimküçük bebeğimzavallı bebeğimtamam bebeğimyeni doğan bebeklerüzgünüm bebeğimbütün bebeklerne bebeğidiğer bebekler
Daha
Bebekken demek istiyorsun, değil mi?
Annem ben daha bebekken ölmüş.
Beni bebekken evlat edinmişler.
Sanki yürüyen bir şiirsin. Bebekken öğrendim.
Daha bebekken öldü.
İstemezdi ki zaten çünkü ben daha bebekken beni terk etti.
Daha bebekken öldü.
Percynin annesi onu daha bebekken bıraktı.
Daha bebekken babası ölmüş. Kızın babası.
Ama onlar daha bebekken başladılar.
Sen bebekken de ben içiyordum.''.
Annem Davy daha bebekken öldü.
Yani o bebekken olduğu gibi değil.
İlk aşk biz daha bebekken ortaya çıkar.
Bebekken sana verdiğim müzik kutusuna git.
Ben daha bebekken annem ölmüş.
Bebekken babam ölmüştü. Ben de biraz biliyorum.
Annem, ben bebekken okurdu bana.
Bebekken bile. Seni kontrol etmeye geldiğimde… küçük ayakların hep soğuk olurdu.
Annem ben daha bebekken beni terketti.
Ben bebekken, annem bana küçük sıçanım derdi.
Babam, ben daha bebekken, açlıktan öldü.
Bebekken mutluydu, küçük bir kızken mutluydu… okula ve üniversiteye giderken mutluydu.
Jonathan daha bebekken yangında ölmüştü.
Victoria ve Andrew McGee için ne kadar yorucu olmalı daha bu çocuk bebekken?