Bir ağaç Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sadece bir ağaç.
Bir ağaç görüyor.
Bolca yaprak, bir ağaç.
Bir Ağaç altında öğle yemeği.
Ama ben bir ağaç değilim''.
Combinations with other parts of speech
Bir ağaç olduğunu sanıyordum.
Mutfağında bir ağaç var.
Bir ağaç görüyor musun, oğlum?
Büyür ve bir ağaç hâline gelir.
Beni dinleyin, o çok iyi bir ağaç.
RAB ona bir ağaç parçası gösterdi.
Mutlu bir Ağaç Dikme Günü dilerim!
Güzel bulduğunuz ve davet edeceğiniz bir ağaç seçin.
Bir ağaç ve güneş evin Sunumu.
Bir ağaç yüzünden mi boşandın?
Brooks Bend de bir ağaç olduğunu duydum.
Bir ağaç arıyorsun, değil mi? Bak!
Bizim boyutumuza gelirsiniz vesonunda yaşlı bile bir ağaç olursunuz.
Ne zaman bir ağaç alsak annem kayboluyor.
İşte sen de ebedi alemde yeşerecek bir ağaç olmak için düşüyorsun toprağa.
Bir ağaç gibi görünüyor, ama çok daha güçlü.
MUSA AĞACI: 3.000 yıllık bir ağaç görmek doğrusu büyük bir heyecan uyandırıyor.
Eksik bir ağaç çalışmasına rağmen, muazzam miktarda yararlı maddeler.
Siyah ceviz: Bir ağaç yetiştirmek için bilmeniz gereken her şey.
Tanrıyı bir ağaç şeklinde anlarsanız, Tanrı bir ağaçtır. .
Bir sürü ağaç ve tepeler görüyorum.
Noel yaklaşıyor. Yine bir sürü ağaç elinde kalacak.
Yine bir sürü ağaç Noel yaklaşıyor.