BIR AKCIĞER ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Lunge

Bir akciğer Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Benim sadece bir akciğerim var.
Ich habe nur eine Lunge.

Her bir akciğerde 10 segment bulunur.
Jede Lunge hat insgesamt 10 Segmente.

Kesin konuşmak gerekirse, bir akciğerinizde bir şey var.
Um genau zu sein: etwas in der Lunge.

Bir akciğerinin zarını üç kez soymak zorunda kaldılar.
Man musste eine Lunge ausschaben.

Her biri bir akciğere girer.
Von denen jeder einer Lunge entspricht.

Bir akciğere ihtiyacı var ama kız kaçak göçmen.
Sie braucht eine Lunge, hat aber keine Papiere.

Aman Tanrım. Hastam için bir akciğer donörü daha bulundu!
Es gibt eine Lunge für meinen Patienten. Oh mein Gott!

Ve sırf seni korkutmak için hastaneden alınma kanserli bir akciğer var.- Ne?
Und aus dem Krankenhaus, um dir Angst zu machen, eine Lunge mit Krebs?

Sanki bir akciğerim yok.
Wie wenn eine Lunge nicht funktionieren würde.

Evrimcilerin iddia ettikleri gibi ilkel bir akciğere sahip değildi.
Es gab keine primitive Lunge, wie die Evolutionisten behauptet hatten.

KOAH Sadece Bir Akciğer Hastalığı Değildir».
COPD ist nicht nur eine Erkrankung der Lunge.".

Trypan blue Burada anlatılan yöntemle damlatıldı olan bir akciğer bir örneğini göstermektedir.
Figur 7 zeigt ein Beispiel einer Lunge, in dem Trypanblau wurde mit dem hier beschriebenen Verfahren eingeimpft.

Hastam için bir akciğer bulunmuş! Aman tanrım.
Es gibt eine Lunge für meinen Patienten. Oh mein Gott.

Avucumda nefes alan, yaşayan bir akciğer, çipin üzerinde.
In meiner Hand halte ich eine lebendige, atmende menschliche Lunge auf einem Chip.

Bu genellikle bir akciğer veya solunum yolu enfeksiyonunun bir sonucudur.
Dies ist in der Regel die Folge einer Lungen- oder Atemwegsinfektion.

Kopenhagdaki Experimentarium bilim merkezinde, Cecilie bir akciğeri fonksiyonlarını göstermek için kesiyor.
Hier im naturwissenschaftlichen Zentrum“Experimentarium” in Kopenhagen seziert Cecilie eine Lunge, um ihre Funktion zu demonstrieren.

Yapay bir akciğerim var… ve Yargıç mıknatıslardan uzak durmama yardım ediyor.
Und Euer Ehren hilft mir, mich von Magneten fernzuhalten.- Ich hab'ne Eiserne Lunge.

Ciddi durumlarda, cerrah bir akciğerin tamamını çıkarabilir.
In schweren Fällen kann der Chirurg eine Lunge vollständig entfernen.

Bir akciğer gibi, Labrador Denizi oksijen Atlantik Okyanusu derin tabakaları çok yakıt gibi görünüyor.
Wie eine Lunge scheint die Labradorsee große Teile der atlantischen Tiefsee mit Sauerstoff zu versorgen.

Yılında, sadece bir akciğerin ilk uzun vadeli nakli.
Erfolgte die erste Langzeittransplantation von nur einer Lunge.

Bir akciğer gibi, Labrador Denizi oksijen Atlantik Okyanusu derin tabakaları çok yakıt gibi görünüyor.
Wie eine Lunge scheint die Labradorsee viel von den tieferen Schichten des Atlantischen Ozeans in Sauerstoff zu tanken.

Yüksek miktarda duman olunca bir akciğere zarar verecek kadar yeterliymiş.
Große Mengen von Rauch, die ausreichen, um eine Lunge zu zerstören.

Hatta bir akciğerimizi dalağımızı mesanemizi 2 bacağımızı 10 metre ince bağırsağımızı ve üreme aletlerimizi Güney adına kaybetmiş olsak bile!
Nicht einmal nach dem Verlust einer Lunge einer Milz einer Blase von zwei Beinen 11,5 Metern Dünndarm und aller Fortpflanzungsorgane und all das im Namen des Südens!

Kronik primer tüberküloz, sadece bir akciğere hasar ile karakterizedir.
Chronische Primärtuberkulose ist durch eine Schädigung nur einer Lunge gekennzeichnet.

AMs geniş bir akciğerlere yerel olabilir fonksiyonların ve/veya sistemik önemli alanda katılmak.
AMs beteiligen sich eine Vielzahl von Funktionen, die möglicherweise lokal auf die Lunge und/oder systemrelevant.

Çorba üzerinde herhangi bir akciğere uyacak bir diyet için, düşük kalorili çorba.
Für eine Diät auf Suppen wird jede Lunge passen, kalorienarme Suppen.

Alerjik asmatik bir akciğer hastalığı da oluşabilir, ama bu tipik sayılmaz.
Eine allergisch-asthmatische Erkrankung der Lunge kann vorkommen, ist aber nicht typisch.

Renk ve dokudaki bir değişiklik, bir akciğer, kalp veya sinir sistemi hastalığının belirtisi olabilir.
Eine Veränderung der Farbe und Textur kann das Zeichen einer Lungen-, Herz- oder Nervensystemkrankheit sein.

Bu küllük gerçek bir akciğer çifti gibi görünecek şekilde tasarlanmıştır.
Es entwirft wie echte Paar Lungen aussehen.

Burada yazılana göre, bir evrakta sahtecilik yapıp… bağış havuzundan bir çift akciğer çalmış.
Laut diesen Artikeln hat er ein Dokument gefälscht… und eine Lunge aus dem Spenderpool gestohlen.