Bir askeri Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ya da bir askeri.
Bir askeri kontrol noktası.
Raphaelin bir askeri.
Ve bir askeri kaybettik.
Und wir haben einen Soldaten verloren.Kurşunun teki, bir askeri yaraladı.
Seine Kugel verletzte einen Soldaten.Combinations with other parts of speech
Bir askeri ameliyat ediyorduk.
Wir haben einen Soldaten operiert.İsrailin bir askeri esir alınmıştı.
Israelischer Soldat gefangen genommen wurde.Bir askeri öldürdün. Doğru.
Ihr habt einen Soldaten getötet. Stimmt.Benito Juarez ordusunun bir askeri bayım.
Ein Soldat der Armee von Benito Juárez, Señor.Adalet, bir askeri ilgilendirmez.
Fairness kümmert Soldaten nicht.Burr Redding beni sadık bir askeri sanıyor.
Burr Redding denkt, ich bin sein treuester Soldat.Bir askeri kurtarmaya çalışıyorlar.
Sie wollen einen Soldaten retten.Onlar önemli bir askeri tedarikçidirler.
Aber es ist ein wichtiger Zulieferer des Militärs.Bir askeri daha çiftçiliğe kaybettik.
Wieder verliert das Land einen Soldaten.Bir askeri öldürmeye çalıştığı söyleniyordu.
Sie soll versucht haben einen Soldaten zu töten.Yaklaşık on subay sadece tek bir askeri eğitir.
Zehn Drill-Sergeants bilden gemeinsam einen Soldaten aus.Adalet, bir askeri ilgilendirmez.
Fairness ist nicht Sorge eines Soldaten.New Yorkta yeni yılı kutlayan birini.- Bir askeri, Kimi?
Der in New York Neujahr feierte.- Einen Soldaten, Wen?Cehennemin bir askeri, savaşçısı oldum.
Wurde ein Soldat der Hölle… Ein Ritter.New Yorkta yeni yılı kutlayan birini.- Bir askeri, Kimi?
Wen? der in New York Neujahr feierte.- Einen Soldaten,?Daha önce kimseyi bir askeri tabut içinde görmemişti.
Sie hatte noch nie einen Soldaten in einem Sarg gesehen-.Bir askeri kontrol noktasında terör saldırısında ölmüş.
Er starb bei Arrowheadde Bryan Hunt adında bir askeri dövdün.
Du hast in Arrowhead einen Soldaten namens Bryan Hunt verprügelt.Gizli bir askeri bölgeye gönderilmişti. Korkunç şeyler.
Arrowheadde Bryan Hunt adında bir askeri dövdün.
Du hast einen Soldaten namens Bryan Hunt bei Arrowhead verprügelt.Böyle bir askeri, böylesi bir sembolü alıp… bir laboratuvarda saklayamazsın.
So einen Soldaten, so ein Symbol.İşte tam burada… Bize doğru gelen süvarilerle… dolu bir askeri bir tren var.
Und genau hier… Vielleicht 400. ist ein Zug voller Soldaten.İnsan Kardasyalı bir askeri öldürmekten daha beter şeyler de yapabilir.
Weil es Schlimmeres gibt, als cardassianische Soldaten zu töten.Kötü şeytani güçler onu kaotik ve çılgın bir askeri dünyaya fırlatır.
Die bösen dämonischen Kräfte werfen ihn in eine chaotische und irrsinnige Welt des Militärs.
