Bir bacağı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir bacağı kısa.
Kadının sadece bir bacağı var.
Die hat nur ein Bein.Bir bacağı eksik.
Ihr fehlt ein Bein.Kuzeninin bir bacağı kayıp.
Bir bacağı daha kısa.
Ein Bein kürzer.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
bir bacağınısağ bacağınısol bacağıdiğer bacağınıuzun bacaklarkırık bacakgüzel bacaklarıtahta bacakher bacakküçük bacakları
Daha
Fiillerle kullanım
bacağını kırdı
bacaklarını ayır
bacağını kaldır
bacağını kaybetti
bacaklarımı hissetmiyorum
bacağını kesmek
Daha
Isimlerle kullanım
Yalnızca bir bacağı var. Bak.
Guck mal. Die hat ja nur ein Bein.Bir bacağı kırık.
Sein Bein ist gebrochen.Babamın bir bacağı var artık.
Mein Daddy hat jetzt nur noch ein Bein.Bir bacağı kaldır.
Sieh mir zu: Bein heben.Dur biraz Johnny. Bir bacağı yok bunun.
Ein Bein fehlt. Warte, Johnny.Bir bacağı daha dar geldi.
Da kommt noch ein Bein.Davidin kırık bir bacağı var ve kızın yanına gelemez.
Bir bacağı olmadan doğdu.
Er ist ohne Beine geboren.Uzi damarlar Eğer bir bacağı yapmanız gerektiğinde.
Uzi Adern, wenn Sie benötigen ein Bein zu tun.Bir bacağı olmadan doğdu.
Er wurde ohne Beine geboren.Patrick Duffyden bir bacağı var ve sepet örer.
Ja, Patrick Duffy ist sein Bein und er flechtet Körbe.Bir bacağı olmadan doğdu.
Sie wurde ohne Beine geboren.Sokak adı Pogo çünkü protez bir bacağı var.
Ahabın bir bacağı eksiktir ve.
Ahab, dem ein Bein fehlt und der.Bir bacağı olmadan doğdu.
Dieser Junge ist ohne ein Bein geboren.Kafkasyalı erkek hasta 30 yaşlarında, bir bacağı, bir kaburgası kırık, sıyrıklar var ve muhtemelen boynu zedelenmiş.
Patient ist ein weißer Mann, Mitte 30, Beinfraktur, gebrochene Rippen, Abschürfungen und Nackenverletzung.Bir bacağı diğerinden daha kısa.
Bei ihr ist ein Bein kürzer als das andere.Bu tek bir bacağı bile satın almaz.
Dafür bekommt ihr nicht einmal ein Bein.Bir bacağı kayıp bir köpeğim var tamam mı?
Ich… Ich hab'nen Hund, dem ein Bein fehlt, ja?Edwardın bir bacağı vardı, ama yine de mutluydu.
Er hatte nur noch ein Bein und war trotzdem froh.Bir bacağı kırılmış ve diğer bacağı kanıt olarak.
Ein Bein zuckte, das andere war das Beweismittel.Tek bir bacağı var Hal.- Neden?
Sie hat ein Bein und ist dement. -Wieso?Adamın bir bacağı her zaman kapının dışındaydı.
Man ist mit einem Bein immer aus der Haustür.Herkes bir bacağı tutsun ve üç deyince kaldırsın.
Jeder nimmt ein Bein, und auf Drei ziehen wir.Eğer bir bacağı yoksa bunu sürdürmesi zor.
Schwer das aufrechtzuerhalten, wenn dir ein Bein fehlt.
