Bir bagaj Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sıradışı Bir Bagaj.
Ben bir bagaj yoktur.
Hayır, sadece bir bagaj.
Fazla bir bagajın yok.
Artık traktörünüzün de bir bagajı var.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Başka bir bagajı yoktu.
Bir bagaj dolusu C-4 vardı.
Valiz bir bagaj şeklidir.
Sahip olmadığı tek şey bir bagaj.
Bir bagaj dolusu kanıtım var.
Çok rahat bir bagajmış.
Bir bagaj ne sıklıkla kullanılıyor ki zaten?
Zaten fazla bir bagajımız da yoktu.
Ekonomi sınıfında sadece 7 kg ve 55 x 35 x 25 cmlik bir bagaja izin verilir.
Önceden bir bagaj göndermek isterim.
Yoksa fren lambası mıydı? Bir bagajın içindeydin.
Ama bir bagaj yüzünden de bizi diskalifiye etmezsin be.
Evet, sadece insanın bir bagaja ihtiyacı yoktur.
Air Moldova Kulüp üyeleri ayrıca her biri 23 kilogramlık bir bagaj taşıyabilir.
O ne diyordu- Sana bir bagaj gibi mi davranıyormuşum?
Bir bagajdan dışarı fırlayıp beyaz adamı üç kez dövdüm değil mi? Bir düşünün.
Bisikleti yeniydi… vearka tarafında bir bagaj çantası taşıyordu.
Bir bagaj telefonla müşteri hizmetleri aranarak kaydedildiğinde, ücret otobüs şoförüne ödenir.
Büyük bagajlar için bir bagaj odası var, fiyat 45 dirhem.
Sonuç olarak, tamamen düz bir zemin ve 613 litrelik etkileyici bir hacme sahip bir bagaja sahibiz.
Ya da katil onu pratik bir çözüm olsun diye oturur pozisyona getirdi çünkü cesedi sığdıracak kadar büyük bir bagajı yoktu.
Örneğin, nakliye veya disk frenleri için bir bagaj satın alabilirsiniz.
Çok ucuz ve basit görünüyorlardı. Herkes gerçek sansa bileben her zaman çantamın Vadideki bir bagajdaki on kutudan geldiğini bilecektim.