Bir fabrikaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir fabrikaya.
İlk defa bir fabrikaya girdim.
Bir fabrikaya sahip.
En sonunda bir fabrikaya girer.
Bir fabrikaya sahip.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Daha
Fiillerle kullanım
Bu kasabanın bir fabrikaya ihtiyacı var, Virgil.
On iki yaşından itibaren bir fabrikaya dikti.
Sonra bir fabrikaya girdi.
Konsolos ve diğerleri bir fabrikaya girdi.
Şimdi bir fabrikaya gidiyoruz.
Yaşımdayken beni okuldan aldılar ve bir fabrikaya yerleştirdiler.
Bunları bir fabrikaya dönüştürmek istedik.
Esteban, Daríoyu Meksikonun dışında bir fabrikaya götürmüş.
Çünkü, bir fabrikaya bir tır katarı geliyor.
Gasback burası yerine Dennada bir fabrikaya saldırmış.
Kawaguchide bir fabrikaya gidip orda bir silah yapabilirim.
Ayrıca, 26.000 metrekarelik bir alanı kaplayan bir fabrikaya sahibiz.
Kasa West Hillsdeki bir fabrikaya teslim edilmiş. Ahanda orada.
Bir fabrikaya gittiler, merdivenlerde durdular ve mesafeye baktılar.
Deneyimli ve morden bir fabrikaya sahip olun.
Bir fabrikaya yerleştirdiği bombayı patlatmak üzereyken, bir teröristin aklından neler geçer?
Hayat şartları onu bir fabrikaya işçi olarak girmeye zorlar.
Ya bana paramı verirsin ya datorununu… Çindeki bir fabrikaya satarım.
Şehir merkezinde bir fabrikaya gittiler, merdivenlerde durup boşluğa doğru baktılar.
Basamaklara oturup uzakları seyrettiler Şehre indiler ve bir fabrikaya gittiler.
Burasına dikkat et. Birlikte bir fabrikaya gittiler, merdivenlerde durup uzağa baktılar.
Tasarımları da Çinde Nato saatleri üreten bir fabrikaya gönderdim.''.
Vücudumuzu bir işleyen bir fabrikaya benzetirsek, proteinler bu fabrikanın çalışanları gibidir.
Tutanlar Otomotiv, 2011 yılındaki yeni yatırımlarıyla birlikte yüksek teknolojili cihazlara sahip bir fabrikaya dönüşmüştür.
Son sevkıyat için ödeme yapmak için bir fabrikaya hammadde tedarikçisi iseniz ne yapıyorsunuz?