Bir fabrikanın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir fabrikanın ürünüdür.
Akşam Saatlerinde bir fabrikanın silo kısmında yangın çıktı.
Seit den Abendstunden steht ein Silo des Werks in Brand.Bir fabrikanın çatısı altında.
Auf dem Dach einer Fabrik.Bay Wong, Şangayda kutu yapan bir fabrikanın sahibidir.
Mr. Wong besitzt eine Fabrik in Shanghai die Boxen herstellt.Adem, bir fabrikanın sahibidir.
Abdul Mannan, den Besitzer einer Fabrik.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Daha
Fiillerle kullanım
Pekala, Angel Sokağının doğu tarafında, bir fabrikanın önündeyiz.
Wir stehen östlich der Angel Street vor einer Fabrik.Babam bir fabrikanın genel müdürüydü.
Mein Vater war Direktor einer Fabrik.Orada birkaç ay boyunca kıyafet üreten bir fabrikanın çalışanıydı.
Dort war er mehrere Monate Angestellter einer Fabrik, die Kleidung herstellte.Yaptırdığı bir fabrikanın inşaatını Marikoya göstermek için gelmişti.
Er wollte Mariko eine Fabrik zeigen, die er baute.Metre kare büyüklüğündeki çatı bahçe, önceleri atıl bir fabrikanın çatısıymış.
Zuvor handelte es sich um das 750 Quadratmeter große Dach einer Fabrik.Kötü bakım, bir fabrikanın verimliliğini% 5-% 20 oranında azaltabilir.
Schlechte Wartung kann die Produktivität eines Werks um 5 bis 20% senken.Und würde den Grundriss für Kötü bakım, bir fabrikanın verimliliğini% 5-% 20 oranında azaltabilir.
Schlechte Wartungsstrategien können die Produktionskapazität einer Fabrik um 5-20% reduzieren.Sonuç olarak, bu aşınma sorunları bir fabrikanın kârlılığını önemli ölçüde etkileyebilir.
Folglich können solche Verschleißprobleme die Wirtschaftlichkeit einer Anlage erheblich beeinflussen.Bir fabrikanın 10 saatlik çalışma giderleri, 12 saatlik işletme giderlerine neredeyse eşittir.''.
Die Betriebskosten einer Fabrik bei zehnstündiger Arbeit sind beinahe gleich hoch wie bei zwölfstündiger.".Yanıcı gazlarla dolu bir fabrikanın çocuklar için güvenli olduğunu sanmam.
Eine Fabrik voll brennbarer Gase ist kaum der sicherste Ort für Kinder.Peki, bir fabrikanın; fırtına sonucunda, kendi kendine, tesadüfen meydana geldiğini söylemek doğru olur mu?
Ist es also richtig zu behaupten, dass eine Fabrik als Ergebnis eines Wirbelsturms zufällig entstanden ist?Bu anlamda, bir değirmen bir fabrikanın alt kümesi olarak düşünülebilir.
Man kann also sagen, dass eine Mühle die Untergruppe einer Fabrik ist.Sevmiyorum. Bir fabrikanın içini hiç görmedim ama hep bunlar üzerine yazıyorum.
Ich sah noch nie eine Fabrik von innen, dennoch schreibe ich nur darüber. Und ich mag es nicht.Bu nedenle, PVC formül teknolojisi, bir fabrikanın teknoloji ve üretim kapasitesini belirler.
Daher bestimmt die PVC-Formulierungstechnologie die Technologie und die Produktionskapazität einer Fabrik.Asıl önemli olan bir fabrikanın ne ürettiği değildir ve işçiler de ürettikleri ürünü kimin alacağını önemsemezler.
Es geht nie darum, was eine Fabrik herstellt, und die Arbeiter könnten sich auch nicht weniger darum scheren, wer ihre Produkte kauft.Bangladeşte 2013 yılında bir fabrikanın çökmesi sonucu bin 100den fazla işçi hayatını kaybetmişti.
Sizin, bir fabrikayı havaya uçurmak istemediğinizi, nereden bileyim?
Sie könnten ja eine Fabrik sprengen wollen.- Wofür?Etanolü yakıta dönüştüren bir fabrika kurmayı düşündüm.
Ich will eine Fabrik bauen, die Ethanol in Benzin verwandelt.Aklındakinin ne tarz bir fabrika olduğunu anlamadım.
WeIche Art Fabrik du im Sinn hast.Bilmiyorum. Belki bir fabrikada iş bulurum ya da inşaat işçisi olurum.
Vielleicht Fabrik oder Bauarbeiter. Ich weiß nicht.Burası bir fabrika, ahır değil.
Das ist eine Fabrik, kein Stall.Su anda Bostonda bir fabrika muhtemelen gökyüzüne… çok zehirli bir şey saldı.
Hat vermutlich gerade was Hochgiftiges abgelassen. Irgendeine Fabrik in Boston.New Jerseyde bir fabrika var.
Es gibt eine Fabrik in New Jersey.Sonra da bir fabrikayı mühimmat üretmek için kullanmaya başladı.
Dann hat er eine Fabrik umfunktioniert und stellt damit Munition her.
