Bir hataya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir hataya daha tahammülüm yok.
Özellikle senin gibi bir hataya.
Vor allem für einen Fehler wie dich.XPde herhangi bir hataya rastlamadım?
Bir hataya izin vermek, madencilikten uzak kalabilirsiniz.
Wenn Sie einen Fehler zulassen, können Sie ohne Bergbau bleiben.Geçersiz tarih bir hataya neden olur.
Ein ungültiges Datum ergibt einen Fehler.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
büyük bir hataaynı hatayıbüyük hatakorkunç bir hataen büyük hataküçük bir hatabir hata mesajı
aptalca bir hatabirçok hatabirkaç hata
Daha
Hayatımın en büyük bilimsel başarısı bir hataya dayanıyor.
Die größte wissenschaftliche Errungenschaft meines Lebens, basiert auf einem Patzer.Var eval= 4;// Bu bir hataya neden olur.
Var pi= 4;// Das ist ebenfalls ein Fehler.Bu durum önemli bir karışıklığa ve olası bir hataya neden olabilir.
Dies kann zu wesentlicher Verwirrung und potentiellem Fehler führen.Sistemde bir hataya rastlamadım şuana kadar.
Umarım Nokia benzer bir hataya düşmez.
Ich hoffe Nokia begeht nicht ähnliche Fehler.Patria böyle bir hataya göz yummamalı, diyor Pohjalainen.
Patria kann sich solche Fehler nicht erlauben, meint Pohjalainen.Tellico, XSLT çalışmasında bir hataya rastladı.
Nişan yüzüğü bir hataya daha hazır olduğunu gösterir.
Bu kopyalamayi engellemez,ama kopyalamada bir hataya yol açiyor.
Würde die Replikation nicht behindern,aber es führt zu einem Fehler bei der Replikation.Ancak burada yüzde 20lik bir hataya izin verildiğini hatırlamak önemlidir.
Beachten Sie jedoch, dass hier ein Fehler von 20 Prozent zulässig ist.Bu kopyalamayı engellemez,ama kopyalamada bir hataya yol açıyor.
Würde die Replikation nicht behindern,aber es führt zu einem Fehler bei der Replikation.Ancak orada bir hataya düştü çünkü ben öyle bir şey yazmadım.
Htaccess DocumentRoot bir hataya neden olan.
Editor für Dokumentation verursachte einen Fehler.Bu çalışma tüm araçların nişangâh boyutlarını etkileyen bir hataya sebep oldu.
Diese Arbeit hat einen Fehler verursacht, der die Größe der Fadenkreuze aller Fahrzeuge beeinträchtigt.Ancak katı mod bir hataya neden olur.
Der strikte Modus wird jedoch einen Fehler auslösen.Windows 8.1de Illustratorın( İspanyolca)başlatılması bir hataya neden olur.
Beim Starten von Illustrator(Spanisch)unter Windows 8.1 wird ein Fehler angezeigt.Ama kullanılması da bir hataya sebebiyet vermez.
Sakince bir hataya işaret etmek yerine, gelecekte bunu yapmasını istememek yerine bağırdım.
Ich schrie, anstatt ruhig auf einen Fehler hinzuweisen, und bat in Zukunft nicht mehr darum.Dosyasına yazmak bir hataya neden oldu:% 2.
Beim Schreiben in die Datei„ %1“ ist ein Fehler aufgetreten: %2.Etki: Dizinleme türleriyle beklenmedik şekilde kurulan etkileşimler bir hataya neden oluyordu.
Auswirkung: Unerwartete Interaktion mit Indizierungstypen verursachte einen Fehler.Nasıl bütün benliğinizi bir hataya indirgeyebilirsiniz ki?
Wie kannst du alles, was du bist, auf einen Fehler reduzieren?Peki ya etki gösteren hücreleri engelleyecek önleyici bir protein… Bu kopyalamayı engellemez,ama kopyalamada bir hataya yol açıyor.
Würde die Replikation nicht behindern,aber es führt zu einem Fehler bei der Replikation.Cumhurbaşkanı adayı Bernie Sanders, bir hataya ilerliyor, bu yaklaşımı destekledi.
Präsidentschaftskandidat Bernie Sanders, progressiv zu einem Fehler, hat diesen Ansatz favorisiert.Önceden, bu durum parametre programlamayı engelleyen bir hataya neden oldu.
Vorher verursachte diese Situation einen Fehler, der die Parameterprogrammierung behinderte.En son güncelleme, soruna neden olan bir hataya sahip olabilir.
Das neueste Update enthält möglicherweise einen Fehler, der das Problem verursacht.
